Neçirvan Barzani: Raperin Zaferi birliğimizin göstergesiydi

Erbil (Rûdaw) – Başkan Neçirvan Barzani, Güney Kürdistan’da halk ayaklanmasının 29’uncu yıl dönümüne ilişkin yaymladığı mesajda, “Tarihimizin büyük zaferlerinden biri olan Raperin, Kürdistan halkının özgür ve onurlu bir yaşama olan inancını, arzusunu, zulüm ve zorbalığı reddettiğinin ifadesiydi” dedi.

Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani,  Güney Kürdistan’da Mart 1991’de Baas rejimine karşı başlatılan halk ayaklanmasının (Raperin) 29’uncu yıldönümü vesilesiyle bir mesaj yayımladı.

“Mart 1991’deki görkemli ayaklanmanın 39’uncu yıldönümü vesilesiyle şehit ve kahraman Peşmergelerin ailelerini, yurt içinde ve dışındaki Kürdistan halkını en sıcak duygularımla kutluyorum” diyen Barzani, mesajının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Tarihimizin büyük zaferlerinden biri olan Raperin, Kürdistan halkının özgür ve onurlu bir yaşama olan inancını, arzusunu, zulüm ve zorbalığı reddettiğinin ifadesiydi. Peşmerge ve halkın evlatlarının bedeller ödeyerek sergilediği mücadenin ve Kürdistan’daki tüm siyasi tarafların, bileşenlerin ve halkın birliğinin bir ürünüydü. Kazanımları korumak da tüm tarafların, bileşenlerin, Kürdistan’daki her bir bireyin görevi ve aynı zamanda kahraman şehitlerimizin aziz ruhuna, tüm özgürlük yolu kurbanlarına vefanın bir gereğidir.   

Değerli Kürdistanlılar!

Raparin’de sergilediğiniz mücadeleci ruhunuz ve cesurca karşı duruşunuz ile bağışlayıcı tavrınız, insanca yaşam kültürünün dışavurumuydu ki bu Kürdistan’da geçmişte yaşanan bütün devrimlere ilham olmuş ve adeta yol haritası haline gelmiştir. Mücadeleniz her zaman, inanç, gelenek, değer ve dünya görüşünüz yüce olmuş, bizden sonraki nesillere gurur kaynağı olmuştur. Raparin’le taleplerinizi dile getimeniz, Kürdistan halkının onurunun, iyi bir yaşam talebinin ve ulusal amaçlarının bastırmayla ve zorbalıkla kırılamayacağını ispat etmiştir.

Sevgili Kürdistanlılar!

Raperin Kürdistan’daki tüm tarafların, bileşenlerin birlik ve beraberliğinin, iç barışının en canlı belgesidir ki bu da halkımızı her zaman başarıya ve zafere götürmüştür. Bu nedenle, tüm ulusal amaçlarımıza ulaşma, değerli bir yaşamı garantileme, bizden sonraki nesillere aydınlık dolu yarınlar bırakabilmemiz için tüm taraflar, bileşenler ve Kürdistan’daki her bir birey daha fazla birlik, beraberlik ruhuna, barış ve birlikte yaşam prensiplerine hizmet etmelidir.  

Raperin’in anısı irademizi ve enerjimizi birlik ve beraberliğimizi güçlendirmemize vesile olsun.”

Raperin: Kürdistan tarinine geçen en önemli ayaklanmalardan biridir

Güney Kürdistan halkı 29 yıl önce, 5 Mart 1991’de Süleymaniye’ye bağlı Raniye ilçesinde Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejimine karşı büyük bir ayaklanma başlattı.

Raperin denilen ayaklanmanın ilk günü Çwarkurna, Bıtwen Ovası, Haciawa ve Serkepkan bölgeleri kurtarıldı.

Ertesi gün (6 Mart), Süleymaniye’ye bağlı Bazyan ve Pışder Ovası bölgeleri Saddam’ın askerlerinden temizlendi.

7 Mart günü Süleymaniye halkı ayaklanarak, sabaha karşı Emniyet Müdürlüğü ve Selam Karakolu’nu ele geçirdi.

Raperin, üçüncü gününde, Çemçemal, Halepçe, Arbat, Zerayan ve Piramagrun’a sıçradı.

Aynı gün içinde Süleymaniye – Kerkük anayolu peşmergelerin kontrolüne geçti.

9 Mart’ta Koye (Köysancak) Şeklawa ve Basımra ilçelerinde halk ayaklandı.

Erbil’e bağlı Soran ilçesi, Haci Omeran, Mergesor, Çoman, Spılk, Helifan, Herir, Batas, Mesif, Taktak, Ağcalar ve Karahencir halkı da rejime karşı bayrak kaldırdı.

11 Mart günü Erbil halkı ayaklandı ve aynı gün içinde Kesnezan, Bınaslawa, Daratu, Kuştepe, Şawes, Birzin, Malaomer, Cedide, Topzawa, Kewrgosk, Bahırke ve Berhuştır bölgelerinden rejim güçleri çıkartıldı.

Hanekin ve Celavla ilçelerinin yanısıra Musul’a bağlı Mahmur ve Duhok’a bağlı Akre, Bıcil, Surçi bölgeleri, Berderaş, Cinarte, Zırebar ve Şeyhan bölgeleri kurtarıldı.

13 Mart’ta Zaho, Slevan, ayaklanırken, Kerkük’e bağlı Perde nahiyesi, Germiyan’da ise Kelar ve Cebara bölgeleri rejimden alındı.

Duhok halkı 14 Mart ayaklanarak, Zaweta, Sersing, Deraluk, Şiladze, Amediye ve Bamerne bölgelerinde kontrolü sağladı.

15 Mart’ta Sımel halkı, 16 Mart’ta Serbaşah, Karaçuh ve Mahmur, 18 Mart’ta Perde ve etrafı, 19 Mart’ta Kerkük bölgesi Baas’tan arındırıldı.

Kerkük halkı 20 Mart’ta ayaklanarak kent merkezinden Saddam rejimini attı.

21 Mart’ta Kerkük’te Newroz ateşi yanarken, kentteki Halid karargahında çatışmalar devam ediyordu.

27 Mart 1991’de Irak Ordusu büyük bir saldırıya başladı, çocuk, kadın, yaşlı, genç demeden sivilleri birkez daha katletti. Aynı gün Kerkük, ayın 31’inde ise Erbil işgal edildi. 

Ardından Güney Kürdistan halkının büyük göçü başladı ve yüz binlerce kişi Türkiye’ye geçti.