HRW: DSG ve İŞİD arasındaki çatışmalarda en az 140 ev zarar gördü

Erbil (Rûdaw) - İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İŞİD ve DSG arasında, Haseke’de yaşanan çatışmalardan dolayı bölgedeki birçok evin yıkıldığını veya hasar gördüğünü bildirdi.

HRW, bugün yayınladığı raporunda, Demokratik Suriye Güçlerinin (DSG) Ocak ve Şubat 2022'de, Haseke’deki Sinaa Hapishanesine saldıran İŞİD mensuplarını ve kaçan tutukluları yakalamaya çalışırken 147 aileyi barındıran en az 140  evi yıktığını veya hasara uğrattığını açıkladı.

HRW raporunda, “Görgü tanıkları, DSG'nin Haseke şehrinin Doğu Xiwêran ve el-Zuhûr mahallelerinde buldozerler kullanarak evleri yıktığını söyledi” dedi.

HRW, tanıklar ve bir Birleşmiş Milletler(BM) Soruşturma Komitesi bilgilerine dayanarak, IŞİD mensuplarının evlere girerek patlayıcı madde yerleştirdiğini ve DSG’nin de askeri operasyonlar sırasında bu patlayıcı maddeleri patlattığını belirtti.

HRW konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “DSG, evlerini hukuka aykırı olarak tahrip ettiği veya yıktığı kişilere tazminat ödemeli ve yıkımdan etkilenen tüm diğer kişilere mali destek vermeli veya başka düzeltmeler yapmalıdır. Ayrıca DSG güvenliği sağlamak için evleri yıkmaktan başka seçeneği olmadığı sonucuna neden vardığını açıklamalıdır. DSG'nin, İŞİD'e karşı hapishaneyi güvence altına almasına yardımcı olan ABD liderliğindeki koalisyonun üyeleri, DSG'yi düzeltmeler yapmaya teşvik etmeli ve bunu yapmasına yardım etmelidir” ifadelerine yer verildi.

20 Ocak'ta İŞİD mensupları Haseke'nin Xiwêran semtindeki Sinaa Hapishanesine saldırdı. ABD liderliğindeki ABD ve Birleşik Krallık kara ve hava kuvvetleri tarafından desteklenen operasyonda, DSG ile İŞİD arasında 10 gün süren çatışmalar meydana geldi.

Hapishanede, aralarında Suriye ve başka birçok ülkeden 700 civarında çocuğun da olduğu 4 bin civarında İŞİD şüphelisi bulunuyordu. DSG 31 Ocak’ta hapishane ve çevresinin kontolünü tamamıyla ele aldı. Bu çatışmalar 500’den fazla kişinin ölmesine yol açmıştı. BM, çatışmaların başlangıçta 45 bin kişiyi yerinden ettiğini bildirdi.

DSG ve asayiş güçleri hapishaneye saldıran İŞİD firarilerini yakalamak için aralarında Xiwêran, el-Müfti, el-Nasira ve el-Zuhur mahallelerinin bulunduğu kentin birçok noktasına konuşlandı. HRW’nin BM Suriye Soruşturma Komisyonu’na dayandırdığı raporuna göre, “İŞİD üyeleri yerleşim yerlerine saklandı” bu da “Halkın Çekici” operasyonunun başlatılmasına neden oldu.

23 Ocak’a kadar, Xiwêran ve el-Zuhur mahallelerinden 6000 kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.

HRW 2 Şubat-20 Haziran tarihleri arasında, evlerinin yıkıldığını söyleyen 18 Xiwêran Mahallesi sakiniyle görüşebildi. Bazı evler DSG ve İŞİD arasındaki çatışmalar neticesinde yıkılırken bazı mahalle sakinleri evlerinin buldozerlerle yıkıldığını gördüklerini aktardı. BM, uydu görüntülerinden elde edilen verilere göre çatışmalardan etkilenen 40 evin askeri buldozerlerle yıkıldığını belirtti.

Yerel aktivistler tarafından yapılan bir anket çalışmasında, operasyon bölgesindeki kent merkezi ve yakın köylerde 21 Ocak-21 Şubat tarihleri arasında 140 evin zarar gördüğü ve veya yıkıldığı belirtildi.

HRW bulgularına ilişkin olarak DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi’ye bazı sorular yöneltti. Abdi, “İŞİD halkın evlerini silah deposu olarak kullandı, sivilleri rehine olarak kullanıp onları öldürdü, teslim olmayı reddetti ve evlere, DSG’nin arama operasyonlarında güvenlik ve askeri gerekliliklerden dolayı patlattığı patlayıcı maddeler yerleştirdi” şeklinde açıklama yaptı.

DSG’nin sivil yaşamı konusunda hassas olduğunu ifade eden Abdi, “DSG, sivillerin hayatlarını ve mallarını koruma hassasiyetinden dolayı operasyonlar sırasında sadece hafif ve orta silahlar kullandı”dedi.

HRW ve diğer insan hakları örgütleri, Suriye'deki çatışmaların 2011'de başlamasından bu yana, yasa dışı ev yıkımlarının yanı sıra Rojava Özerk Yönetimi ile bağlantılı güvenlik güçleri tarafından mülk sahiplerine tazminat ödenmeden sivil mülklere el konulmasını ve bunların imha edilmesini belgeledi.