İspanyol Büyükelçi Martineth: Kürdistan’ın gidişatı çok iyi

İspanya’nın Irak Büyükelçisi Pedro Martineth, Irak’ın geleceği konusunda iyimser olduğunu, Iraklıları iyi bir gelecek beklediğini söyledi.

Irak’ın sırtını sadece petrol gelirlerine dayamasının yanlış olduğuna dikkat çeken Martineth, tarım sektörü konusunda su sıkıntısı çeken İspanya’yı örnek göstererek, bu konuda deneyim ve tecrübelerini Irak ile paylaşabileceklerini belirtti.

İspanya’nın IŞİD’e karşı Koalisyon görevi kapsamında Irak’a asker gönderdiğini hatırlatan İspanyol Büyükelçi, bu askerlerin Bağdat yönetimi talep ettiği sürece ülkede kalacaklarını ifade etti.

Irak ile ticari ve ekonomik ilişkilerini geliştirmeyi planladıklarını söyleyen Pedro Martineth, Kürdistan'ın güvenliği nedeniyle daha avantajlı olduğunu, bu nedenle çok sayıda İspanyol şirketin Kürdistan'a yerleşmenin yollarını aradığını dile getirdi.

İspanya’nın Irak Büyükelçisi Pedro Martineth, Rûdaw TV’den Şehyan Tahsin’in sorularını yanıtladı.

Rûdaw: Sayın Martineth Rûdaw’a hoş geldiniz.

Pedro Martineth: çok teşekkürler.

Rûdaw: Irak'ta sıcak bir konuyla başlayacağım, yani seçim konusu ile. İspanya 10 Ekim seçimlerine gözlemcisi göndermeyi planlıyor mu?

Pedro Martineth: Öncelikle bu röportaj için teşekkür etmeme izin verin. Iraklı bir Kürt medya kuruluşuyla konuşuyor olmam güzel bir şey. İspanya'nın Irak Büyükelçisi olarak ilk kez önümüzdeki günlerde Erbil'i ziyaret edeceğim. Başbakan ve Kürdistan Bölgesi Başkanı ile görüşeceğim. Parlamentoyu da de ziyaret edeceğim. Tabii ki Erbil'de Kürt halkı ile de görüşeceğim.

Sorunuza gelince; bu seçimler çok önemlidir. Seçimler demokratik ülkelerde en önemli olgudur. Seçimler, ülkenin sakinlerinin siyasi iradelerini ortaya koydukları andır. Tüm Iraklıları seçimlere katılmaya davet ediyorum. Çünkü onların siyasi iradelerini gösterecekleri ve Irak'ın siyasi hayatına katılacakları zamandır. Gerçekten de bu seçimler çok önemli çünkü Irak bölgenin ana aktörleriden biri. Bir ay önce buraya ilk geldiğimde, Irak'ın bölgede aktif olduğunu, barışı inşa eden bir ülke rolü oynadığını ve sorun yaratan bir ülke olmadığını gördüm. Bölgenin huzuru için diğer ülkeler arasında arabulucu rolü oynuyor. Buna gerçekten şaşırdım. Çünkü Irak ve bölge için ihtiyaç duyulan şey barış, istikrar ve ülkeler arası diyalogdur. Bence bu seçimler sadece Irak'ın geleceğini değil, bölgenin geleceğini de şekillendiriyor. Yani seçimler sadece Irak'ın geleceği için değil, bölgenin geleceği için de önemlidir.

Seçimler Irak'a uzak olan diğer ülkeler için de önemlidir. Örneğin Akdeniz'de bulunan ve Arap ülkeleriyle güçlü bağları olan İspanya, Irak seçimlerinin son derece önemli olduğuna inanıyor. Seçim gözlem misyonuna gelince, elbette hem Birleşmiş Milletler gözlem ekibinde hem de Avrupa Birliği gözlem ekibinde İspanyol gözlemciler var. Gözlemci rolünü yönetmeye yardımcı olacak İspanyol seçim gözlemcileri ve uzmanlar da var. Karmaşık bir görev çünkü bir ülkenin tarihindeki en önemli seçimlerden birinin gözlemciliği görevi bu. Bunun Birleşmiş Milletler için tarihteki en büyük seçim gözlem görevi olduğunu duydum. Elbette Avrupa Birliği için de Irak’ta en büyük gözlemcilik görevi.

Rûdaw: Evet bu bir ilk.

Pedro Martineth: Avrupa Birliği için Irak'ta bir ilk ama başka ülkelerde de yapıldı, Irak'ta bir ilk olabilir. Bu görev, bu seçimlerin önemi nedeniyle gelecekte de devam edecektir.

Rûdaw: Peki Sayın Büyükelçi, öyleyse siz gençlerin sorunlarının farkında mısınız, sizce siyasetçiler bu sorunları çözebilir mi?

Pedro Martineth: Elbette tüm sorunların siyasi kararlarla çözülmesi gerekiyor. Tartışmalar gereklidir. Ancak tartışmanın bir şekilde ülkenin hükümeti, parlamentosu ve siyasi kurumları tarafından düzenlenmesi gerekiyor. Yani sonuçta her şey politikadır. Sadece hükümetin ne yaptığı değil, aynı zamanda siyasi partilerin yaptığı da politikadır. Parlamento, siyasi kurumlar ve tüm vatandaşlar siyasi aktörlerdir. Bu görüş problem çözmenin yolunu açar. Herhangi bir ülkenin sosyal yönelimi her zaman politikadır. Dolayısıyla Irak halkının çoğunluğu tarafından desteklenen ve ülkeye barış ve istikrar getirebilecek bir hükümet görmek istiyoruz.

Rûdaw: Bu seçimden ve mevcut siyasi durumdan sonra Irak'ın geleceği hakkında olumlu bir izlenime sahip olduğunuz sözlerinizden da açıkça görülüyor.

Pedro Martineth: Ben çok iyimserim. Iraklı politikacılardan ve arkadaşlarımdan ve meslektaşlarımdan duyduklarıma göre, Irak'taki durum şimdi 10 yıl öncesine oranla çok daha iyi. Dolayısıyla Irak’ın doğru yönde gittiğine inanıyorum. Irak'ın geleceğinin çok iyi olacağına eminim. Petrol zengini bir ülke. Büyük bir nüfusu var ve Iraklılar barışçıl insanlar. Şiddet eylemlerinin her zaman bir azınlık tarafından gerçekleştirildiğini unutmayalım. Iraklılar, çocukları için barış, huzur ve daha iyi bir gelecek umuyor.

Rûdaw: Irak sırtını petrole dayamış. Her gün artan miktarda petrol satıyor. Ancak gençler arasındaki yoksulluk ve işsizlik protestolara yol açtı. Bildiğiniz gibi Irak, İran ve Türkiye'den süt ve yoğurt dahil her şeyi ithal ediyor. İspanyol şirketler Irak'ın imalat ve sanayi sektörünü geliştirmesine nasıl yardımcı olabilir?

Pedro Martineth: Belirttiğiniz gibi petrol bir ayrıcalık, imtiyaz olabilir ama aynı zamanda bir sorun da olabilir. Bir ülke tek bir hammaddeyle yaşayamaz. Bu gelecek için iyi bir çözüm değil. Petrolünüz var. Petrol Irak'a çok para getiriyor, ancak Irak'ın ekonomisini çeşitli kaynaklarla genişletmesi gerekiyor. Iraklı yetkililer bunun çok iyi farkında. Yabancı aktörler de bunu çok iyi biliyor. Yapılması gereken tek şey petrolün ekonomik kaynakları artırmak için kullanılmasıdır. Her şeyi yurt dışından almanıza gerek yok, ürünleri kendiniz üretmelisiniz. Bu amaçla, yabancı şirketler, özellikle İspanyol şirketleri, fabrikalar kurulmasına, bu endüstrileri işletmek için gerekli olan faydalı altyapıyı kurmalarına, onları yeniden yerleştirmelerine ve Irak'ta mal üretebilecek yeni şirketler kurulmasına yardımcı olabilir. Diğer ülkeler gibi, Irak da sanayi ürünleri ihracatçısı olabilir. Fakat yine de tüm uzmanların ve politikacıların ekonomide değişime ihtiyaç olduğu ve birçok yönden yenilenmesi gerektiği konusunda hemfikir olduğunu gördüm. Ve ayrıca Irak'ın tek kaynaklı bir ekonomiye dayanmaması gerektiği konusunda da hemfikirdirler. Bu, yeni hükümetin ciddiye alması ve büyük bir iş çıkarması gereken bir durum. Tabi bunu da Irak'ın sanayileşmesi için bu ülkede üretim yapmak isteyen yabancı firmalarla işbirliği içinde yapmalı.

Rûdaw: Seçimlerden ve yeni hükümetin kurulmasından sonra İspanyol şirketlerinin çalışacağı sektörler için özel planlarınız var mı?

Pedro Martineth: Evet, 1980'lerde Irak'ta çok sayıda İspanyol şirketi olduğunu söylemeliyim. Çok etkili ve üretkendiler. Irak'a geldiğimde İspanyol şirketlerinin Irak'ta gerektiği gibi çalışmadığını fark ettim. İspanyol şirketlerinin üretim arzusu ve ilgisi de önemli ölçüde artıyor. Birçok İspanyol firması kapıma gelip Irak pazarına nasıl girebilecekerlini soruyor? Üzerinde çalışmamız gereken çok fazla alan var. İspanya teknolojik olarak gelişmiş bir ülkedir. Çok iyi bir teknolojimiz var, aynı zamanda uygun fiyat da gösterebiliriz. Bazı alanlarda çok güçlüyüz, örneğin tren hatları bakımından İspanya, tren hattı sayısı bakımından dünyada Çin'den sonra ikinci sırada. Tecrübemiz var, ülkemi ziyaret edip etmediğinizi bilmiyorum, ancak ziyaret ederseniz çok sayıda hızlı trenimiz olduğunu göreceksiniz. Örneğin İspanya, Suudi Arabistan'da Mekke ile Medine arasında yüksek hızlı bir tren inşa etti. Aynı zamanda Riyad şehrinde metro inşa etmekle meşgulüz. Demiryolu inşaatı alanında çalışan İspanyol şirketleri yurtdışında çalışıyor, o halde neden Irak'ta da çalışmasınlar? Biz tarım alanında da güçlü bir ülkeyiz. İspanya kurak bir ülke ve bizim de su kıtlığı sorunumuz var. Aynı zamanda bir iyi bir tarım üreticisi ülkeyiz. Çünkü tarımı çok az miktarda su ile yapıyoruz. Sizin de buna ihtiyacınız var. Dolayısıyla neden bu alanda İspanyol firmalarla işbirliği yapmayasınız ki? Biz su kaynakların yönetilmesinde çok yetenekliyiz. Daha yüksek oranda suya ihtiyacımız olduğu için su kaynaklarımızı iyi yönetiyoruz. Altyapı inşasında da uzmanlığımız var. Konut birimlerinin inşası gibi. Aynı zamanda çok iyi bir otoyol yapım sistemimiz var. Bu alanda iyi bir deneyime sahibiz. Yani, birkaç alanda koordine olabiliriz. Birkaç İspanyol şirketi burada faaliyet gösterdiğinden, çeşitli alanlarda koordinasyon halihazırda başlatılmıştı.

Rûdaw: Sayın Büyükelçi, İspanya IŞİD'e Karşı Uluslararası Koalisyon'a 600 askerle katıldı. Şu anda Irak ve Kürdistan Bölgesi'nde kaç askeriniz ve askeri eğitmeniniz var?

Pedro Martineth: Evet, Covid-19 pandemisi nedeniyle bu sayı azaldı. Öncelikle bu güçlerin Irak hükümetinin isteği üzerine burada olduklarını söylemek isterim. İttifakın bir parçası olarak, Irak hükümeti istediği sürece burada kalacaklar. Güvenlik ve istikrarın sağlanmasında Irak'ı desteklemeye devam etmek istiyoruz. Bahsettiğim gibi, bunun için güç gönderdik. Hepsini bir araya getirirsek, şimdiye kadar Irak'ta 5 bin İspanyol askerin görev aldığını söyleyebilkirim. Irak Silahlı Kuvvetlerinin 50 binden fazla üyesi eğitildi. Şu anda yaklaşık 300 olan Irak'taki asker sayımızı artırabiliriz. Irak hükümeti isterse bu sayıyı artırmayı düşünüyoruz. O askerlerin işi eğitmenliktir ve bu alanda devam edecektir. Bize göre bu önemli bir görev ve Irak'a bir destek gösterisi.

Rûdaw: Kürdistan Bölgesi’deki askerlerinizin sayısı kaç?

Pedro Martineth: Kürdistan'da bazı askerlerimiz Erbil'de, bazıları Erbil dışında ama bulundukları yerlerinin adını hatırlamıyorum.

Rûdaw: Harir mi?

Pedro Martineth: Hatırlamıyorum ama orası olduğunu sanmıyorum. Elbette askerlerimizin ve koalisyon askerlerinin hepsinin kendi üsleri yok, hepsi Irak'taki askeri üslerde kalıyor. Özel bir üssümüz yok.

Rûdaw: Evet. Irak'ta IŞİD saldırıları artıyor, özellikle tartışmalı bölgelerde veya Irak anayasasında 140’ıncı Madde ile belirlenen bölgelerdeinde. Bu İspanya ve diğer Avrupa ülkeleri için bir endişe kaynağı mı?

Pedro Martineth: Bildiğim kadarıyla saldırılar yıldan yıla artmıyor, azalıyor. Ama IŞİD hala bir sorun...

Rûdaw: Kerkük’te, Musul’da, Salahaddin’de…

Pedro Martineth: Evet, ama bu saldırılar yıllardır devam ediyor. Burada çalışan askeri uzmanlardan duyduğum kadarıyla saldırı oranlarının her yıl yüzde 10 azalıyor. Diğer bir deyişle, önümüzdeki birkaç yıl içinde durumun düzeleceği, IŞİD'in tamamen ortadan kaldırılacağı ve dolayısıyla terör örgütüne karşı mücadelede galip geleceğimiz konusunda iyimserim. Bu yüzden İspanya ve koalisyon sizi destekliyor.

Rûdaw: ABD ve NATO'nun Irak'tan çekilme kararına ilişkin görüşünüz nedir, doğru bir karar mıydı?

Pedro Martineth: Bu karar Irak hükümeti tarafından alındı ve hepimiz buna saygı göstermeliyiz. Ama fikir koalisyonun gündem ve amaçlarını değiştirmesi yönünde. İttifakımız artık bir savaş ittifakı değil. Çabalarımızı Irak Ordusunu eğitmeye yönlendireceğiz. 31 Aralık'tan sonra IŞİD'e Karşı Koalisyon'un gündemi değişecek, ancak Irak hükümetinin Irak Ordusu'nun eğitimini uzatmak için talebi üzerine bazı birliklerimiz burada kalacak.

Rûdaw: Taliban 20 yıl sonra Afganistan'a döndü. IŞİD'in Irak ve Suriye'de yeniden ortaya çıkması sizi endişelendirmiyor mu? Avrupa ülkelerine saldırmayı hedefliyor çünkü, özellikle İtalya ve Roma’nın ismi geçiyor mesela...

Pedro Martineth: Endişeli değilim. Gerçek şu ki son yıllarda saldırıların azaldığını ve IŞİD'in kontrol altına alındığını söyledim. Afganistan’daki durumun buraları doğrudan etkileyeceğine inanmıyorum, olmamalı da. Bu nedenle bu konuda iyimserim.

Rûdaw: Irak ile Afganistan arasındaki fark nedir?

Pedro Martineth: Irak ve Afganistan arasındaki elbette bazı farklılıklar var ama jeopolitik açıdan Irak bölge için çok önemli. Irak'ta barış ve istikrar olmadan bölgenin hiçbir yerinde barış ve istikrar sağlanmaz, her zaman sorunlar yaşanır. Bu farklardan biridir. Afganistan konusunda uzman olmasam da, benim görüşüme göre Irak halkı barışa ve müreffeh bir toplumun gelişmesine daha hazır halde. Bence Afgan toplumundan çok farklı. Bu iki ülkeyi karşılaştırmak yanlış. Mümkün değil.

Rûdaw: Sayın Büyükelçi, Kürdistan Bölgesi'nde konsolosluğunuz yok, açılması için çalışmalar yapıldı ama açılmadı. Şimdiye kadar neden açamadınız?

Pedro Martineth: Konsolosluğumuz var ama fahri konsolosluk.

Rûdaw: Evet fahri konsolosluğunuz var!

Pedro Martineth: Resmi bir konsolosluğumuz olmadığı doğrudur. Fakat resmi bir konsolosluk açmayı düşünüyoruz. Tek sorun maddi. Son birkaç yılda iki ciddi uluslararası finansal krizle karşı karşıya kaldık. İlki 2009 yılındaydı. İkinci krize ise Covid-19 neden oldu. Bu krizler ekonomimize zarar verdi. Nedeni budur. Dünyanın değişik ülkelerinde konsolosluklarımızı kapattık. Bu nedenle Kürdistan Bölgesi'nde resmi bir konsolosluk açamadık. Eminim ileride açılacaktır. Şimdi İspanya'nın çıkarlarını koruyan fahri bir konsolosluğumuz var.

Rûdaw: Kürdistan Bölgesi'nde İspanya ile ticareti ve üretimi geliştirmek adına herhangi bir planınız veya fikriniz var mı?

Pedro Martineth: Irak'ın tamamıyla ticari ve ekonomik ilişkilerimizi geliştirme planımız var. Kürdistan'ın avantajı, güvenlik durumunun ülkenin diğer bölgelerine göre daha iyi olmasıdır. Bu nedenle çok sayıda şirketimiz Kürdistan'ı ziyaret etti ve burada yerleşmenin yollarını bulmaya çalışıyor. Yani bu ayrıcalığa sahipsiniz, organize bir siyasi sisteme sahipsiniz ve barış dolu bir bölgesiniz. Bu aynı zamanda ekonomik ilişkinin de temelidir. Yatırımcılar huzur ve sükunetin olduğu yerlere gider. Kürdistan bu konuda çok iyi gidiyor.

Rûdaw: Yanılmıyorsam İspanya 17 bölgeden oluşuyor ve dört farklı diliniz var!

Pedro Martineth: Evet, 17 özerk bölgemiz ve federal bir devletimiz var. Sizin gibi tüm bölgelerin kendi parlamentoları ve yerel hükumetleri var. Evet Katalanca gibi farklı dillerimiz var..

Rûdaw: İspanya ile Irak ve Kürdistan arasındaki farklar ve benzerlikler nelerdir?

Pedro Martineth: Tarihsel farklılıklar var. Her ülke diğer ülkelerden farklıdır. Çünkü her ülkenin kendine özgü bir tarihi ve coğrafi yapısı vardır. Bu da ülkeler arasında fark yaratıyor. Doğrusu, bir Avrupa ülkesi olduğumuz için diktatörlükten demokrasiye geçiş bizim için Irak'tan daha kolay oldu. Ama aynı zamanda birkaç ortak noktamız da var. Örneğin bildiğiniz gibi Araplar yüzyıllardır ülkemizde yaşıyor. İspanya'da ilginç bir miras bıraktılar. Her zaman en güzel Arap mimari örneklerinin bazılarının İspanya'da olduğunu söylerim. Granada'daki Elhambra Sarayı ve Cordoba'daki eski cami gibi. Sevilla’yı Cordoba veya Granada şehirlerini ziyaret ederseniz, Arap mimarisinin ilginç ve iç açıcı bir mirasını bulacaksınız. Dediğim gibi bu çok güzel bir miras, dilimiz üzerinde de büyük etkisi oldu. İspanyolca dilinde birçok Arapça kelime var. Hayata ve insanlara bakış açımız. Çok açık bir toplumuz ve insanları tanımayı seviyoruz. Iraklılara ve Araplara birçok yönden yakınız.

Rûdaw: Arapça öğrenmek için çabanız var mı?

Pedro Martineth: Hayır, biliyor musunuz, birkaç yıl önce Irak'ta görev yaptım, dil öğrenmeye çalıştım ama beceremedim.

Rûdaw: Beceremediniz mi? Hiç bir kelime bilmiyor musunuz?

Pedro Martineth: Hayır, tabii ki bazı kelimeleri biliyorum ama konuşabilmek için dile hakim olmak ve  akıcı olmak gerekiyor.

Rûdaw: Evet, eblette.

Pedro Martineth: Güzel bir dil ama maalesef bilmiyorum. Ama Arapça öğrenebileceğim bir yer bulmaya veya özel ders almaya çalışacağım.

Rûdaw: Kürtçe öğrenmek için bir çabanız var mı? Tabi birkaç lehçemiz var.

Pedro Martineth: Tabi ki! Gerçekten bu biraz karmaşık. Arapçayı birçok ülkede kullanabilirsiniz. Kürtçe daha çok belirli ve özel bir bölgenin dilidir, ancak çok önemlidir. Kürtçeyi dört ülkede kullanabilirsiniz. Çok önemli bir dildir ama bırakın önce Arapça öğreneyim daha sonra Kürtçeye döneyim.

Rûdaw: Peki. Kürdistan’da çok sayıda futbolseverimiz var. Real Madrid ve Barcelona taraftarları var. Artık İspanyol dizileri de var!

Pedro Martineth: Evet iyi biliyorum! Evet. La Casa De Papel dizisi mesela.

Rûdaw: Evet, Kürdistan’da çok sayıda izleyicisi var.

Pedro Martineth: Evet.

Rûdaw: Son sorum şu; Madrid Katalanların gönlünü almak için neler yapıyor? Aynı şey Bağdat ile Kürdistan arasında da olabilir mi?

Pedro Martineth: Dava ve durumlar birbirinden farklı. Her zaman ,ki durumu karşılaştırmak zordur. İspanya'da elbette Kürdistan’da olduğu gibi Katalonya’nın da hükümet ve parlamentosu var. Federal bir sistemimiz var. Son zamanlarda, İspanyol merkezi hükümeti, Madrit’te Katalonya ve diğer İspanyol bölgeleri arasındaki gelecekteki ilişkileri tartışmak için Katalan hükümetiyle müzakerelere başladı. Benim görüşüme göre, bu meseleler siyasi tartışmalarla çözülür, ancak her zaman anaaysaya saygı gösterilmelidir. Demokrasinin bir parçasıysak herhangi bir meseleden bahsetmekte sorun yoktur, ancak hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmelidir. Katalan hükümetindeki bazı kişilerin geçmişte mahkemeye götürülmesi, bağımsızlık istedikleri için ya da herhangi bir siyasi nedenden dolayı değil. Ama yaptıkları İspanya yasalarına aykırıydı. Bu nedenle mahkemeye çıkarıldılar ve mahkeme bazılarını hapis cezasına çarptırdı. Tutuklular şimdi İspanyol hükümetinin yakın tarihte aldığı bir kararla serbest bırakıldı. Şimdi başbakanlar düzeyinde müzakereler başladı. Geçen hafta İspanya Başbakanı Katalonya Başbakanı ile görüştü ve diyalog yoluyla bir çözüm bulmaya çalışıyorlar. Bakalım aynı şey burada ne zaman olacak?

Rûdaw: Aynı şeyin burada da olmasını öneriyor musunuz?

Pedro Martineth: Aktif bir federal sisteminiz var. Irak'ın iç işlerine karışamam. Ben bir büyükelçiyim, Irak vatandaşı değilim ama bence ilginç bir federal sisteminiz var. Irak merkezi hükümeti ile Kürt hükümeti arasında devam eden bir diyalog olduğunu biliyorum. Irak'ın Cumhurbaşkanı bir Kürt. Irak Dışişleri Bakanı da Kürt. Bir çoık Kürt var...

Rûdaw: Parlamentoda da

Pedro Martineth: Tabii parlamentoda da. Devletin her kademesinde Kürtler var. Bu, çeşitli sorunlarla başa çıkmak için bir yöndetmdir.

Rûdaw: Sayın Büyükelçi teşekkürler!

Pedro Martineth: Teşekkürler, memnun oldum.