UNITAD Direktörü Richer: IŞİD'in Ezidilere karşı işlediği ve ortaya çıkarılması gereken çok sayıda suç var
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2017 yılında aldığı kararla Irak'ta IŞİD suçlarını araştırmak üzere bir ofis kuruldu. IŞİD Tarafından İşlenen Suçların Hesap Verilebilirliğini Desteklemek Üzere Teşkil Edilen Birleşmiş Milletler Soruşturma Ekibi (UNITAD) örgütün Irak'ta işlediği insanlık suçlarını araştırmak ve uluslararası hukuka uygun olarak yargılanmalarını sağlamakla görevlendirildi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in özel danışmanı olan Christian Ritscher UNITAD Direktörü olarak atandı. Ritscher, Musul'un IŞİD’den tamamen kurtarıldığı 2017'da 10 kişilik bir grupla göreve başladı ve halihazırda UNITAD kapsamında 150 personel ve 60 danışman ile birlikte çalışıyor.
Ekip, 6 yıldan fazla bir süredir IŞİD’lilerin hem uluslararası yasalara göre Irak’ta hem de uluslararası mahkemelerde yargılanıp cezalandırılması için çalışmalar yürütüyor. Ritscher IŞİD’lilerin Irak dışında kendilerine sığınak bulamayacaklarını, işledikleri vahşi suçlar nedeniyle soruşturulacaklarını söylüyor.
UNITAD ekibi örgütün işlediği suçları anlatan 9 milyon sayfadan fazla belgeyi Irak Adalet Bakanlığı ile birlikte dijitalleştirildi.
BM üyesi ülkelerin neden Ezidi Kürtlere karşı işlenen suçları soykırım olarak tanıması yönünde bağlayıcı bir karar almadıkları şeklindeki soruya yanıt veren Ritscher, bunun politik bir mesele olduğunu ancak isteyen taraflar için de “soykırımı” belgeleyecek çok fazla kanıt olduğunu belirtiyor.
UNITAD Direktörü Christian Ritscher, Rûdaw TV’de yayınlanan özel bir röportajda soruları yanıtladı:
Rûdaw: Sayın Ritscher, soykırımın üzerinden 9 yıl geçmiş olmasına rağmen hala kayıp olan Ezidi Kürtleri bulma süreci neden yavaş ilerliyor?
Chiristian Ritscher: Bu önemli ve yerinde soru için teşekkür ederim. Kayıp kişilerin bulunması ve toplu mezarların açılması UNITAD'ın ana görevidir. Toplu mezarların bulunup açılması için çalışmalarını iyileştirmek için sürekli çalışıyoruz.
Toplu mezarların sayısının çok olması, özellikle de Ezidilere ait olanların sayısı, bu mezarları açma çalışmalarında karşılaştığımız sorunlardan biri. Şu ana kadar Irak'taki ilgili taraflar Toplu Mezarlar İdaresi ve Adli Tıp Kurumu ile birlikte Ezidilere ait 37 toplu mezarın açılması çalışmalarına katıldık ancak daha çok sayıda toplu mezar var. Yapılması gereken çok iş olduğunu ve sürecin sadece mezarları kazmak ve açmak olmadığını, aynı zamanda mezarlarda yatanların kimliklerinin tespit edilmesi sürecinin de çok zaman aldığını hesaba katmak gerekir. Cenazelerin kimliklerinin DNA analiziyle belirlenmesi gerekiyor. Tanıklarla kaybettikleri yakınlarının nerede olduğu, onları en son nerede gördükleri vb. hakkında konuşmalıyız. Bu uzun zaman alır. Bu yapılması gereken ekstra bir iş. Aynı zamanda uluslararası düzeyde de ele alınması gerekiyor çünkü sonuçta hedefimiz bu dosyalar hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde dava açılması. Orada da dünyanın herhangi bir yerindeki sanıkları bulmak için kullanılabilecek cenazelerle ilgili belgelerin toplanması gerekecek. Dolayısıyla uluslararası standartlar üzerinde çalışmamız gerekiyor ve bu da zaman alacak. Dolayısıyla bu toplu mezarlar üzerinde sürekli çalışma yapsak da tüm kemiklerin bulunması uzun zaman alacak.
Toplumun toplu mezarların açılması konusunda yeni bir kampanya beklediğini çok iyi anlıyorum ve bunu yapacağız ama sakin olmamız lazım. IŞİD'in Ezidi toplumuna karşı işlediği çok sayıda suç, ortaya çıkarılması gereken çok sayıda toplu mezar olduğu anlamına geliyor.
Son olarak, konuyla ilgili olabilecek nedenlerden biri, çok sayıda Ezidinin yurt dışında yaşaması ve mezardan çıkan kalıntılarda eşleşmelerini bulmak için DNA örnekleri almak üzere onlarla iletişime geçmek zorunda olmamızdır. Bu yüzden bu kadar zaman alıyor ve bu nedenle henüz bir sonuna gelmedik.
Rûdaw: Bir sonraki toplu mezar açma kampanyası BM tarafından ne zaman açıklanacak?
Chiristian Ritscher: Bahsettiğim gibi ilgili taraflarla sürekli iletişim halindeyiz ve sürekli fikir alışverişinde bulunuyoruz.
Rûdaw: Ezidi Kürtlere ait kaç tane toplu mezar var? Bu toplu mezarlarda kaç Ezidi Kürt'ün bulunduğu tahmin ediliyor?
Chiristian Ritscher: Kaç tane mezar olduğuna dair kesin bir rakam yok. Yüzlercesi olabilir ama size tam bir sayı veremem. Araştırma çalışmalarımızda yeni yerler tespit ettik ve toplu mezarların açılmasına yönelik bu kampanyalarımızı sürdüreceğiz. Toplantılar aracılığıyla halkla iletişim halinde oluyor, henüz bulunamayan toplu mezarlar hakkında bilgiler alıyoruz. Bu, mezarları açma kampanyalarıyla birlikte yürüttüğümüz devam eden bir çalışma.
Rûdaw: UNITAD, IŞİD'in Ezidi Kürtlere yönelik soykırımına ilişkin şu ana kadar kaç belge topladı?
Chiristian Ritscher: IŞİD'in Irak'ta işlediği suçlara ilişkin belgeler az değil. Şu ana kadar dijitalleştirme projemiz aracılığıyla Irak Adalet Bakanlığı’nın 9 milyon sayfadan fazla belgeyi dijitalleştirmesine destek olduk. Yalnızca belge. Ama bununla birlikte bahsettiğim gibi, elimizde zaten belgelerin bir parçası olan definlerin açılması ile ilgili sonuçlar ve tespiti var. Ayrıca görüşmelerimiz de oluyor.
Şimdi neredeyse her gün IŞİD mağdurlarıyla görüşüyoruz. Yani bu kadar diye söyleyebileceğim net bir rakam yok. Ama IŞİD sanıklarının mahkemede yargılanabileceğine yetecek kadar çok belge mevcut. Bu suçluların, Ezidi topluluğu da dahil olmak üzere Irak'ta etkilenen tüm topluluklara karşı iğrenç suçlar işlediklerini kanıtlayacak ve kanıta dayalı yargılanabilecekleri kadar belge mevcut.
Rûdaw: Ezidi Kürtlerin yanı sıra, Irak'ta IŞİD'in işlediği suçlara dair en fazla belgeyi hangi bölge ve etnik topluluktan topladınız?
Chiristian Ritscher: Irak'ta etkilenen tüm topluluklarla ilgilenen çok sayıda saha araştırma birimimiz var. Şii toplumuna karşı Spyker Katliamı olarak bilinen Tikrit Havacılık Akademisi katliamı ve Musul yakınlarındaki Badoş Hapishanesine yapılan saldırı başta olmak üzere buna benze olaylar hakkında araştırmalar yürütüyorlar. Musul başta olmak üzere Hıristiyan cemaatine karşı işlenen suçları araştırıyoruz. IŞİD'in kimyasal silah kullanımı da dahil olmak üzere Şabek, Kakai ve Şii Türkmenler gibi küçük dini grupları araştırıyoruz. Tabii özellikle IŞİD teröristlerinin Iraklı Sünnilere yönelik işlediği suçları araştıran bir saha araştırma birimimiz de var. Şimdi özellikle tüm Iraklı toplulukları etkileyen kültürel çöküşe bakıyoruz. Çünkü IŞİD Irak'ın kültürünü ve kültürel kimliğini yok etmeye çalıştı. Araştırmalarımızla birlikte şu anda bunun için çok çalışıyor ve sonuçlar almaya çalışıyoruz. Daha önce Şengal, Spyker Üssü ve Badoş Hapishanesi ile IŞİD Finans Ağı üzerinde yaptığımız çalışmalar gibi. Bunlar geçmişte yaptıklarımız ve sonuç elde ettiğimiz örneklerdir.
Rûdaw: Irak'taki çalışmalarınızın ne zaman biteceğine dair sabit bir zamanınız var mı? Mesela bu alandaki belgeleri bulmak için ne kadar süre çalışacaksınız?
Chiristian Ritscher: Bu önemli soru için teşekkürler. Bu soruyu cevaplamak zordur çünkü genellikle çeşitli faktörlere bağlıdır. Suçların tespiti konusunda ne kadar derinine indiğinize bağlı. Hızlı bir şekilde hemen sonuca mı ulaşmak istiyorsunuz? Daha derine inmek, daha da dibe inmek istiyorsanız, tüm bu tanıklarla tanışmanız uzun zaman alır. Mesela bir tanıkla, bir IŞİD mağduruyla görüşme yapmanız gerekiyorsa bu 3-4 gün sürüyor. On binlerce mağdur var. Gerçek resmi derinlemesine göstermek istiyorsanız o zaman bunun ne kadar süreceğini bir düşünün. Ancak genel bir bakış elde etmek istiyorsanız bu fazla zaman almaz. Geçtiğimiz günlerde UNITAD için 2025 vizyonumu sundum; bu, atmak istediğimiz adımlara iyi bir genel bakış niteliğindedir. Ama tabii, önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde işler doğru dürüst yapılamaz ise bu bir neticeye varamayacak. Hele ki UNITAD personel sayımızı dikkate alırsanız ki sayımız çok fazla değil. Biz çok küçük bir ekibiz, profesyonel bir ekibiz. Ama gidip görüşme yapacak yüzlerce araştırmacımız yok. Görüşmeler sırasında çok dikkatli çalışıyoruz, bu yüzden biraz zaman alıyor. Bu nedenle bu konuda size belirli bir süre veremem. Ancak önümüzdeki bir veya iki yıl içinde kesinlikle bitmeyeceğini söyleyebilirim. Yani dikkatli çalışma yapmak istiyorsanız bu mümkün değildir.
Rûdaw: IŞİD'in Irak'ta işlediği insani suçlarla ilgili belge sıkıntısı olmadığını söylediniz ama bu belgeleri IŞİD üyelerini cezalandırmak veya mağdur olan Ezidi Kürtlere tazminat ödenmesi için kanun ve kararlara temel olarak nasıl kullanmayı planlıyorsunuz?
Chiristian Ritscher: UNITAD'ın sorumluluğu, sanıkları dünya çapında işledikleri suçlarla ilgili olarak sorgulamaktır. Bu, Irak'ta ilgili bir mahkemede, belgelere dayanan, adil bir yargılanma görmek istediğimiz anlamına geliyor. Sanıklar yurt dışında olsa bile dışarıda bir mahkeme var. Bu nedenle UNITAD olarak öncelikle Irak'a destek veriyoruz. Bu alanda ana ortağımız olan Irak'ın yargı otoritesine destek verdik. Şu anda Irak'taki uluslararası suçlara ilişkin iç hukuk konusunda yasama organıyla ortak gruplar halinde çalışıyoruz. Bu alanda iyi bir ilerleme var. İlgili Iraklı taraflar uluslararası suçlara ilişkin bir yasa taslağı üzerinde çalışıyor. Bu yüzden uluslararası suçlara ilişkin, Irak'ta bu tür davaların görülmesini mümkün kılan bir iç hukuk olmasını kesinlikle bekliyoruz. Bunun yanı sıra üçüncü ülkelere ve BM üyesi ülkelere, IŞİD'le suçlanan ve buralarda yaşayan veya ikamet edenlerin soruşturulması konusunda da destek veriyoruz. Dolayısıyla bu insanlar Irak dışında korunaklı bir sığınak bulamayacak ve Irak halkına karşı işledikleri vahşi suçlar nedeniyle soruşturulacaklardır. Diyelim ki Avrupa'da, Amerika'da, Afrika'da veya başka bir ülkede olsalar bile. Şu anda bunu yapıyoruz ve somut olarak yapmaya çalışıyoruz. Ancak halen Irak toplumunu etkileyen suçlarla ilgili soruşturma ve raporlama üzerinde çalışıyoruz.
Rûdaw: BM ve uluslararası insani yardım kuruluşu olarak, IŞİD kurbanları için Ezidi Kürtlere tazminat ödenmesine yönelik herhangi bir planınız var mı?
Chiristian Ritscher: Ezidi mağdurlarına ilişkin yasa konusunda Irak hükümetiyle yakın ilişkilerimiz var. Ama tazminat konusunda çalışmak UNITAD'ın yetkisinde değil. Bu bizim görevimiz bu değil ve bunu yapmamıza izin yok. Çünkü yetkimiz sınırlıdır ve bu yetkiler dışında çalışma yapmayız. Ama nerede tazminat meselelerine dahil olmamız gerekiyorsa bunu da yetkimiz çerçevesinde dikkate alıyoruz. Fakat dediğim gibi tazminat UNITAD'ın yetkisinde değil.
Rûdaw: Çoğunluğu kamplarda ve Şengal'de yaşayan Ezidi Kürtlerin geçim koşulları çok kötü. Onların geçim koşullarını iyileştirmek için ne yapabilirsiniz?
Chiristian Ritscher: Kamplardaki Ezidilerin durumunun çok iyi farkındayım. Buna rağmen UNITAD'ın yetkisi bu alanı kapsamıyor. Tabii ki hükümetin ilgili kesimleriyle, BM'nin halkım geçim sorunlarıyla ilgili görüşleri konusunda düşünce alışverişinde bulunuyoruz. Ancak bu konu üzerinde çok sınırlı imkanlara sahibiz. Bazen kamplara gidiyoruz, insanlarla görüşüyoruz. Ama yine de bu durumu değiştirecek konumda olmamamız üzüntü vericir.
Rûdaw: Ezidi Kürtlere karşı işlenen suçların ülkeler tarafından soykırım olarak tanınmasının çalışmalarınız açısından önemi nedir? Ezid Kürtleri için yaptığınız çalışmalar açısından.
Chiristian Ritscher: UNITAD'ın yetkisi Iraklı topluluklara karşı işlenen uluslararası suçların izlenmesidir. Uluslararası suçlar sizin de belirttiğiniz gibi insanlığa karşı işlenen suçlardır, savaş suçlarıdır ve soykırımdır. Bunun faydası şu; bu suçlamalarla mağdurların ve tanıkların hukuki soruşturma ve yargılamalara aktif olarak katılmasına, yani ifade verip gerçekte ne olduğunu mahkemeye anlatmasına olanak tanıyabilirsiniz. Sonuçta sanığın fiilen bunu yaptığını ve suçunu özel bir kişiye karşı işlediğini gösteren bir mahkûmiyet ve karar çıkıyor.
Örneğin terör örgütüne üye olmak uluslararası bir suç değildir; bu sadece kurbanları ilgilendirmeyen sıradan bir suç. Sadece üye olmanın cezası vardır. Uluslararası suçlarda ise etkilenen topluluklara odaklanıyorsunuz. Çok önemli bir özelliği var ki, uluslararası suçlarda dilediğiniz zaman şikâyette bulunabilirsiniz ve süre sınırlaması yoktur. Oysa terörle mücadele için geçici yasalar vardır. Dolayısıyla 10-15 yıl sonra bir insanı terör örgütüne üye olmakla suçlamak mümkün olmayabilir. Birisinin Ezidilere yönelik soykırım gibi uluslararası suçlarla suçlanması ise her zaman mümkün. Bu nedenle bu çok önemlidir. Çünkü düşünün ki bu suçları işleyenlerin çoğu genç yaştaydı ve muhtemelen 30-40 yıl sonra da bu sanıkları bulup yargılayabildiğimizi göreceğiz. Artık uluslararası suçlara ilişkin kanunların önemi çok açık ve nettir. Çünkü sanıklar henüz mahkemedeyken bile adaletle karşı karşıya kaldıklarını ve sonunda mağdurların bu sanıklar tarafından mağdur edildiği ve baskı altına alındığının kabul edildiğini görüyoruz.
Rûdaw: BM neden tüm üye ülkelerin Ezidi Kürtlere karşı işlenen suçları soykırım olarak tanıması yönünde bağlayıcı bir karar almıyor?
Chiristian Ritscher: Bu politik bir mesele. Bildiğim kadarıyla Ezidi soykırımını tanıyan ülkelerin sayısı artıyor. Profesyonel bir savcı olarak yargılamaların yapılması ve bunun soykırım olduğunun vurgulanması bence çok önemli. Ezidilere karşı yapılanlar hukuken soykırım sayılan bir eylemdir. Açılan toplu mezar kalıntılarının yorumlanması da dahil olmak üzere tanıkların ifadeleri, deliller ve mevcut belgelerle de bu doğrulanabilir. Dolayısıyla bana göre bu çok önemli. Çünkü sonuçta bu kararlarla Ezidilere karşı yapılanların soykırım olmadığını kimse inkar edemez. Bu siyasi bir mesele değil, bu bel bağlayabileceğiniz bir şey. Bunun inançlarla veya siyasi meselelerle hiçbir ilgisi yok. Bunlar gerçekler, ispatlanmış gerçekler. Bunlarla birlikte soykırım olarak tanınması çok önem taşıyor.
Rûdaw: Aynı şekilde Rojava ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki hapihanelerde tutulan IŞİD’liler arasında da tehlikeli suçlular var. Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolü altındaki Hol Kampı’nda bulunan tutuklu IŞİD’liler ile ilgili bir çalışma yapıyor musunuz?
Chiristian Ritscher: UNITAD’ın yetkisi Suriye sınırını kapsamıyor. Sadece Irak'ta çalışıyoruz. Hol Kampı’ndan Irak'a dönüşü konusunda da ilgili taraflarla yakın ilişkilerimiz var. Ama Hol ya da Suriye'nin herhangi bir bölgesine ulaşma imkanımız yok.
Rûdaw: Ancak IŞİD tarafından kaçırıldıklarında çok genç olan bazı Ezidi Kürt kızlarının şu anda Hol Kampı’nda olduğu, geçmişleri hakkında hiçbir bilgileri olmadığı, Ezidi mi yoksa IŞİD çocukları mı olduklarını bilmedikleri yönünde bazı haberler var. Onlar hakkında ne biliyorsunuz? Bu vakalardan haberiniz var mı?
Chiristian Ritscher: Evet, bundan haberimiz var. Tabii ki durumu takip ediyoruz. Çünkü Irak'taki çalışmalarımızı etkileyen bir şey bu. Bu nedenle halkın geri dönüşü konusunda Iraklı taraflarla yakın ilişkilerimiz olduğunu belirtmiştim. Dolayısıyla Suriye'deki bu kamplardaki durumla ilgilenen BM kuruluşlarıyla yakın ilişkilerimiz var. Ancak dediğim gibi elimizdeki yetkiye göre Ho Kampı’nda veya Suriye'deki herhangi bir kampta olup bitenler hakkında hiçbir etkimiz yok.
Rûdaw: Kaçırılan Ezidilerin yüzde 86'sının kurtaran Kürdistan Bölgesi Başkanlığı’na bağlı Kaçırılanları Kurtarma Ofisi ile bir koordinasyonunuz var mı?
Chiristian Ritscher: Bazı bilgilerimiz var ama saha araştırma birimlerimizle uzmanlık düzeyinde yapılıyor. Onlar ilgili ofislerin, devlet kurumlarının ve sivil kurumların topladığı tüm bilgilere önem veriyorlar. Ezidi toplumuyla hem doğrudan hem de sivil kurumlar aracılığıyla yakın ilişkilerimiz var. Yani evet, durumu izliyoruz.
Rûdaw: Şu anda Almanya'da kaç tane IŞİD’li tutuklu olduğuna dair bir bilginiz var mı? Mahkemelerdeki dava süreçleri nasıl ilerliyor?
Chiristian Ritscher: Yurt dışındaki yargıyla iyi ilişkilerimiz var. Özellikle IŞİD suçlularının yargılandığı ülkelerle ve bu durum Almanya için de geçerli. Ama rakamları bilmek için Alman yetkililerle iletişime geçmeniz gerekir. İsterseniz size bu rakamları verirler. Diğer ülkedeki yargılanmalar konusunda söz hakkı bana düşmez ama orada yaşananlardan çok memnunuz. Mesela son olarak Koblenz’da Nadine K.’ye verilen ceza, soykırıma yardım ve yataklık eden ve uluslararası suçlar işleyen IŞİD’lilere ceza verilen mahkemelerden bahsediyorum. (Almanya’nın Koblenz kentinde mahkeme, 37 yaşındaki Nadine K’yi Suriye ve Irak'ta yaşadığı üç yıl boyunca 22 yaşındaki Ezidi bir kadını köleleştirdiği için suçlu bulmuştu)
Rûdaw: UNITAD olarak dünyada ve özellikle Avrupa'da Ezidilere karşı insanlık suçu işlediklerinden dolayı şu anda yargılanan kaç IŞİD’li olduğunu biliyor musunuz? Ya da kaç kişi hakkında dava açıldığını dair elinizde toplam bir sayı var mı?
Chiristian Ritscher: Hakkında soruşturma yürütülen ve şu anda mahkemelerde yargılanan sanıkların sayısı artıyor. Tam bir sayı yok. İsveç ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde yargılananlar var ama şu anda bunların toplam sayısını bilmiyorum. Haklarında bir rapor veya sayı bulunmuyor.
Rûdaw: Soykırım faillerinin cezalandırılmasını bekleyen Ezidi Kürtlere nasıl bir mesajınız var?
Chiristian Ritscher: Bizimle yaptıkları toplumsal işbirliğine, tanıklık etme, delil sunma ve tüm hikayeyi anlatma konusundaki isteklilikleri nedeniyle çok minnettarım. Hikayeyi iyi bilmemize rağmen hikayenin tamamını anlatmak acı verici. İkinci mesajım ise onlar için huzur diliyorum. Bazen adalet çok yavaş işliyor, özellikle de IŞİD’li failler tarafından işlenen katliamlarda olduğu gibi.
Ancak belirttiğim gibi uluslararası suçların dosyalanması ve kovuşturulması için belirli bir süre yoktur. Bu, IŞİD'in işlediği uluslararası suçlara ilişkin soruşturmanın son faili bulunana veya öldürülene kadar devam edeceği anlamına geliyor. Bu nedenle, tüm bu suçluların adalet önüne çıkarılması onlarca yıl sürecek bir çalışma gerektirebilir. Ancak biz çok ciddi çalışıyoruz ve kendimizi bu soruşturmalara adadık. Dünyanın her yerinde adli makamların bu suçluları mahkemeye çıkarmak ve bu mağdurların suçlulara yüzleşmesi ve onlara karşı ifade verecekleri günü görmelerine destek olmak için gösterilen tüm çabaları destekliyoruz.
Rûdaw: Gelecekte Kürdistan Bölgesi'nde IŞİD sanıklarının yargılanacağı bir mahkeme açılması mümkün mü?
Chiristian Ritscher: Bahsettiğim gibi Irak'taki yargı makamları uluslararası suçlara ilişkin bir yasa taslağı üzerinde çalışıyorlar. Bu alanda ilerleme görürsek çok mutlu olacağız. Eğer böyle bir yasa çıkarsa elbette Irak'ın her yerinde olduğu gibi Kürdistan'da da mahkemeler yapılır diye tahmin ediyorum.