Nuceyfi: Sünniler devlet istemiyor
Irak Cumhurbaşkanı Eski Yardımcısı Usame Nuceyfi, Musul’u kurtarma operasyonu için Peşmerge Güçleri’nin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Nucefyi, hiçbir Sünni siyasi tarafın ayrı bir devlet istemediğini belirtti.
Musul operasyonunda Şii milislerin katılmasının kabul edilemeyeceğini söyleyen Sünni kökenli siyasetçi, Irak Hükümeti’nin Musul’u kurtarmak için şu ana kadar hiçbir girişimde bulunmadığını vurguladı.
Nuceyfi, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı:
Nuri Maliki halen başbakan olduğunu iddia ediyor. Siz de Başbakan Haydar Abadi’nin sizi görevden alma kararına ikinci kez itiraz ettiniz. Size nasıl hitap edilmesini istersiniz?
Benim adım Usame Nuceyfi, kendi adımla tanıtıyorum kendimi. Makama gelince, mahkeme süreci devam ediyor. Çıkacak karara saygı duyarız.
IŞİD ne zamana kadar Musul’da kalacak?
Umarım çok uzun sürmez. Bu konu ülke içinde siyasi mutabakatın yanısıra, Heşdi Watani (Ulusal Topluluk), Peşmerge Güçleri ve Irak Ordusu arasında sağlanacak askeri işbirliğine bağlıdır. Eğer hazırlıklar iyi bir şekilde yapılırsa kısa sürede sonuç alınır.
Musul’u kurtarma operasyonuna Şii Heşdi Şabi milisleri katılacak mı?
Heşdi Şabi milisleri Musul’da kabul görmüyor. Üstelik buna gerek de yok. Ayrıca bize yardım edecek yerel polis, Musul’un evlatları ile komşu ve arkadaş Peşmerge Güçleri var. Bununla beraber uluslararası koalisyon havadan destek vererek ve silah yardımında bulunacak ve gerekli silahları sağlayacak.
Şii milisler bazı yerlerde olumsuz şekilde hareket etmiştir. Birçok yerde evleri kundaklayarak tahribat gerçekleştirmiştir. Bu da göçzedelerin evlerine dönmesinde büyük engel teşkil etmiştir.
Şii milisler Ramadi’yi Kurtarma Operasyonu’na da katılmak istedi ancak Irak başta olmak üzere uluslararası toplumun kararı katılmaması yönünde oldu. Musul’da sadece donanıma ihtiyacımız var.
Bu konuda Başbakan Abadi ile anlaşma sağlandı mı?
Bu konu henüz görüşülmedi çünkü hükümet Musul’un kurtarılması için şimdiye kadar hiçbir girişimde bulunmadı. Musul’a yaklaşan peşmerge ile koalisyon güçleri savaş uçaklarının operasyonları dışında herhangi bir girişim sözkonusu değil.
Operasyona Peşmerge Güçleri’nin katılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Peşmerge dost ve müttefik bir güçtür. Peşmergenin Musul etrafında gerçekleştirdiği operasyonlar oldukça önemli. Bence operasyona destek gücü olarak katılması için Peşmerge Güçleri desteklenmeli, ancak kente girmelerini gerektirecek bir durum yok.
Bu konuda yazılı bir anlaşmamız yok ancak operasyonlarda Heşdi Vatani ile peşmerge arasında işbirliği mevcut. Tıpkı Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani ile operasyonun şekli, katılacak olan güçler ve nasıl başlatılacağı konusunda şahsen konuştuğumuz gibi.
Türkiye’yle ilişkileriniz hangi seviyede? Türk birliğinin gelişinden haberdar mıydınız?
Türk birlikleri, Merkezi Irak Hükümeti’nin bilgisi dahilinde Başika’da bulunan Heşdi Vatani karargahında eğitim veriyor. Türkiye maddi yardımda bulunmadı. Türk askerlerinin sayısı sınırlıdır ve binlerce kişiye eğitim veriyor. Ancak bölgede savaşan bir Türk askeri birliği yok, belki Kürdistan Bölgesi’nin başka bir yerinde olabilir ama Başika’da yok. Türkiye ile ilişkilerimizi Merkezi Irak Hükümeti’nin bilgisi dahilinde şeffaf bir şekilde yürütüyoruz. Türkiye ayrıca Irak Ordusu’na askeri yardımlarda bulundu.
Sünni Heşdi Vatani milislerinin sayıları ne kadar? Musul’u kurtarma operasyonunda onlara bel bağlanabilir mi?
Sayıları 6 bindir. Bini ileri düzey savaş eğitim almış, birkaç bini daha yoğun bir eğitim almış ve birliklerine katılmak için talimat bekliyorlar.
Musul operasyonu ne kadar zaman alacak?
Bu tamamen plana bağlıdır. Önceliğimiz halkın zarar görmemesidir. Halk şehri terketmek zorunda kalırsa güvenli bir koridordan tahliye edilerek kalacakları çadır kentler hazırlanmalıdır. Ayrıca şehrin tarihi kültür muhafaza edilmeli.
Komşu Sünni güçlerin Irak’taki Sünnilere yeterince yardım ettiğini düşünüyor musunuz?
Bölgesel ve uluslararası düzeyde Irak’taki Sünnilere karşı bir ihmal sözkonusu, zor günlerde destek verilmelidir. Ayrıca Irak’ta bölgesel bir müdahale var özellikle İran tarafından.
Daha önce Türkiye’nin destek verdiğini dile getirdim, teşekkür ediyoruz cesur tutumlar sergilediler. Suudi Arabistan da teröre karşı uluslararası bir koalisyon oluşturdu. Bizim açımızdan bu büyük bir destek. Çünkü Sünni bölgeler terörden en çok zarar gören bölgelerdir.
Musul kurtarıldıktan sonra Irak’ta Sünni bir bölge oluşturulacak mı?
Açıkçası Sünni siyasi tarafların hiçbiri Sünni bir bölge meselesini dile getirmiyor. Biz Ninova, Ramadi, Selahaddin ve Kerkük illeri için özerklik sistemini istiyorduk. Çünkü anayasaya göre mezhepsel bir bölgenin oluşturulması yasaktır.
Bütün Arap devletleri ve Türkiye, Irak’ın birliğini destekliyor. Ancak sorunlar şimdiki haliyle devam ederse, güçsüz bir yönetimin oluşturulması, etnik yapıların zayıflatılması ve haklarının ellerinden alınması ülkeyi bölünmeye doğru götürüyor.
Bizim amacımız, Bağdat’ta sınırlı yetkiye sahip bir yönetim ve vilayetlerde özerklik sisteminin uygulanmasıdır.
Saddam yönetiminin yıkılmasında sonra Sünni bölgelerde bazı terörist gruplar oraya çıktı. Bölgeyi bu gruplardan temizlemek için neler yapacaksınız?
Merkezi Irak Hükümeti’nin güttüğü mezhepsel politika IŞİD gibi grupların ortaya çıkmasının sebebidir. Bu iş ancak Sünniler, Kürtler ve Şiiler arasında sağlanacak siyasi uzlaşıyla çözülür.
Haydar Abadi’nin reformlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlk başta gerçek reform sanarak destek vermiştik ancak bunun rakiplerine karşı siyasi bir tasfiye olduğu ortaya çıktı. Yani Sünnileri yok etme projesiydi.
Abadi, hükümetin kurulmasının temeli olan anlaşmaya uymalıydı. O, sokakların baskısını kullandı.
Başbakan, sadece şahsi olarak sorun yaşadığı yetkililerin korumalarını görevden aldı. Sanayi Bakanlığı’nda görevden aldığı 34 genel müdürden 32’si Sünni’ydi. Yaptığı siyasi ve mezhepsel bir tasfiyeydi.
Neden parlamentoda milletvekillerinin büyük bir bölümü söz konusu reformu destekledi?
Cumartesi günü ilan edilen reform paketi, pazartesi günü parlamentoya sunuldu. 160 milletvekilinin talebine rağmen paket görüşülmeden parlamentodan geçirildi.
Irak yolsuzluktan nasıl arındırılır?
Sayın Abadi yolsuzlukla mücadele edemedi. Siyasi ve mezhepsel sebeplerden ötürü gerçekleri kaybetti. Halkın reform taleplerinin hala devam etmesi, yolsuzlukların ortadan kaldırılmadığının ispatıdır. Şimdi yolsuzluk eskiye göre daha da artmıştır çünkü hükümet siyasi destek alan ve devletin hassas konumlarında bulunan gerçek yolsuzlarla uğraşmadı.