Ali Dolemeri: Macron, Başkan Neçirvan Barzani'nin konum ve önemini biliyor
Kürdistan Bölgesi Fransa Temsilcisi Ali Dolemeri, Başkan Neçirvan Barzani’nin Paris’e resmi olarak favet edilmesinin başkanın güçlü ilişkilerini ve Ortadoğu’da yaşanan gerilimi azaltma konusunda rol alabileceğini gösterdiğini söyledi.
Dolemeri, “Ortadoğu'da güvenlik ve istikrar Irak olmadan, Kürdistan Bölgesi olmadan sağlanamaz. Dolayısıyla Başkan Macron, Irak ve bölgeyle istikrar ve barışı sağlamak isteyen Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani'nin bu konudaki konumunu ve önemini çok iyi biliyor. Başkanın Irak'la, Türkiye'yle, komşu ülkelerle ve dış ülkelerle de iyi ilişkileri var” dedi
Fransa, Erbil ile Bağdat arasında her zaman iyi ilişkilerin olmasını istediğini ifade eden Dolemeri, “Kürdistan Bölgesi'ndeki siyasi güçler ve partiler arasında da iyi ilişkiler olması gerekiyor çünkü siyasi partilerin birliği Kürdistan Bölgesi'ni özellikle Bağdat'la ilişkilerinde ellerini güçlendiriyor. Bu nedenle Fransa, her zaman kendi içinde güçlü bir Irak ve güçlü bir Kürdistan Bölgesi’ni istiyor, böylelikle Irak anayasası çerçevesinde Kürtler meşru haklarına ulaşmış olacak” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail-Hamas arasında yaşanan çatışmalara ilişkin Fransa yönetiminin endişeyle gelişmeleri takip ettiğini belirten Dolemeri, Macron’un çatışmalar sonrası oluşabilecek yeni bir göç dalgasından endişe duyduğunu ifade etti.
Kürtlerin İsrail-Hamas arasında yaşanan çatışmalarda tarafsızlığı seçmesinin Fransa tarafından olumlu karşılandığını vurgulayan Dolemeri, “Bu savaş iki millet ve iki devlet arasındaki bir çatışmaya dönüşmemeli. Bu İsrail ile terör örgütü Hamas arasında yaşanan bir çatışmadan ibarettir” diye konuştu.
Kürdistan Bölgesi Fransa Temsilcisi Ali Dolemeri Rûdaw muhabiri Ala Şali’nin sorularını yanıtladı:
Rûdaw: Rûdaw izleyicileri ve dinleyicileri öncellikle merhaba. BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan ve Avrupa Birliği içerisinde önemli bir konuma sahip olan ülkenin başkenti Paris'teyim. Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani bir kez daha Paris’te ağırlanacak. Başkanın ziyaretine ilişkin Kürdistan Bölgesi Fransa Temsilcisi Sayın Ali Dolemeri ile konuşacağız. Merhaba Ali Bey, bu röportaj için çok teşekkür ederim. Başkan Neçirvan Barzani ile Başkan Macron'un ne zaman buluşacağını bilmek istiyorum. Ziyaretinin amacı ve görüşmelerinin ana konuları ne olacak?
Dolemeri: Evet, bize teşekkür ediyorum Rûdaw izleyicilerine ve dinleyicilerine selamlar. Bildiğiniz gibi bu ziyaret çok önemli, bu ziyaret Cumhurbaşkanı Macron'un resmi daveti üzerine gerçekleşmiştir. Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani Paris'i ziyaret edecek ve Başkan Macron ile görüşecek. Görüşme Cuma sabahı yapılması bekleniyor. Bugün dünyanın hassas bir süreçten geçtiği herkesçe açıktır. Bir kaç farklı cephede savaş var, bir yandan Ukrayna ve Rusya savaşı, diğer yandan Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaş devam ediyor ve şimdi yanı başımızda yeni bir savaş ortaya çıktı: Hamas ile İsrail arasındaki savaşı kastediyorum. Bu nedenle bu ziyaret ayrı bir önem taşıyor. Öte yandan koronavirüs ve ardından Rusya ve Ukrayna'daki savaş nedeniyle Kürtlerin dünyayla dış ilişkileri geriledi. Bu arada Fransa, Kürdistan Bölgesi ve Irak başta olmak üzere bölgedeki durumu görüşmek üzere Kürdistan Bölgesi Başkanı'na bir kez daha resmi davette bulundu. Çünkü hem Irak hem de Kürdistan Fransa için özel bir öneme sahip. Ortadoğu'da güvenlik ve istikrar Irak olmadan, Kürdistan Bölgesi olmadan sağlanamaz. Dolayısıyla Başkan Macron, Irak ve bölgeyle istikrar ve barışı sağlamak isteyen Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani'nin bu konudaki konumunu ve önemini çok iyi biliyor. Başkanın Irak'la, Türkiye'yle, komşu ülkelerle ve dış ülkelerle de iyi ilişkileri var.
Rûdaw: Irak'ın pek çok sorunu olduğunu biliyoruz, Erbil ile aralarındaki birçok meselenin de askıya alındığını biliyoruz. Fransa, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin Irak ve bölgede özellikle de Erbil-Bağdat arasındaki ilişkilerindeki rolüne nasıl bakıyor?
Dolemeri: Bir defa şu açıktır, Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani, başkanlığı döneminde birçok alanda çok önemli roller üstlendi. Başlangıçtan bugüne kadar Irak hükümetinin kurulmasında tutun derin sorunların çözümüne kadar etkili bir rol oynamıştır. Çünkü Şiiler, Sünniler ve diğer tüm Irak toplulukları dâhil olmak üzere Irak'taki tüm kesimlerle çok iyi ilişkileri var. Komşu ülkelerle de çok iyi ilişkileri var. Aynı düzeyde Arap ülkeleri ve bölgede etkili bir konumu var. Başkan Macron, Kürdistan Bölgesi Başkanının olumlu etkisini, rolünü ve konumunun farkında ve bölgedeki mevcut durumda rol üstlenebilir. En azından güvenlik ve istikrarın sağlanmasında, Erbil ile Bağdat arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde aktif rol oynayabilir.
Rûdaw: Kürdistan Bölgesi'nin diğer ülkelerle ilişkilerinin güçlendirilmesi, özellikle Bağdat ile müzakerelerde nasıl bir etkisi olabilir? Kürdistan Bölgesi Başkanı’nın bu ziyareti ve dünya ülkeleriyle yapacağı görüşmelerin Bağdat ile yürütülen müzakerelere ne kadar etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Dolemeri: Elbette etkisi olacaktır. En başında ifade ettiğiniz gibi Fransa BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi ve Almanya ile Avrupa Birliği'ne eş başkanlık yapıyor. Kürdistan Bölgesi Başkanı'nın Fransa gibi güçlü bir ülkenin cumhurbaşkanı tarafından davet edilmesi, Erbil ile Bağdat arasındaki ilişkilere mutlaka etki edecektir, çünkü bugün Erbil'in çok güçlü bir desteği var. Örneğin Fransa ve Cumhurbaşkanı Macron ile birlikte özellikle 2017 yılında Kürdistan Bölgesi'ne uygulanan yaptırımların kırılmasında büyük rol oynadı. Ayrıca sürekli Erbil ile Bağdat arasında yaşanan gerilimi azaltmak için çabalamıştır ve şu anda hem federal başkentle hem de Kürdistan Bölgesi'nin başkentiyle iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor. Çünkü Başkan Macron, Erbil ile Bağdat arasında iyi ilişkiler olmadan güvenliğin ve istikrarın sağlamanın zor olduğunu biliyor.
Rûdaw: Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani en son 2019 yılında Paris'i ziyaret etmişti. Paris ile Erbil kardeş şehirler oldu. Bu süreçten sonra Paris ile Erbil arasında yeni gelişmeler yaşanmadı. Bunun nedeni neydi?
Dolemeri: Hayır, tam tersine iyi şeyler yaşandı, Paris ile Erbil arasında imzalanan bu anlaşma esasen Paris’in Erbil’e destek vermesi için imzalandı. Erbil'den çok sayıda teknik heyet, özellikle kentsel planlama ve çeşitli projelerin yönetimi alanında Paris'i ziyaret etti. Bunlardan sonuncusu da yakın zamanda Erbil'de açılan bisiklet yolu projesinin yöneticileri oldu. Bu yılın mayıs ayında Paris Belediye Başkanı Erbil'i ziyaret ederek Paris belediyesi adına Erbil Kalesi'ndeki en eski evlerden birinin restore edilmesine karar verdi. Paris belediye başkanı da Erbil'i 2024 Olimpiyatları'nın açılış törenine resmen davet etti ve Erbil ile Paris arasında birçok alanda önemli toplantılar ve görüşmeler düzenlendi. Bahsettiğim faaliyetlerin bazıları hayata geçirildi ancak medyada yeterince yer almamış olabilir. Bu nedenle Erbil-Paris ilişkilerinin devam ettiğini söyleyebiliriz.
Rûdaw: Rudaw: Öyleyse anlattığınız faaliyetlerden yola çıkarsak ilişkilerin devam etmesi başka adımları da beraberinde getirecek?
Dolemeri: Evet, elbette bu adımlar ve ilişkiler devam ediyor. Özellikle bu anlaşmanın imzalandığı 2019'dan sonra korona virüs ortaya çıktı ve ardından Ukrayna ile Rusya arasında savaş başladı ancak tüm bu zorluklara rağmen Erbil ve Paris, ister çevrimiçi ister yüz yüze gerçekleştirilen ziyaretler olsun, her zaman irtibatta olmuşlardı.
Rûdaw: Fransa, Peşmerge Güçleri içerisinde yapılan reformlara katılım sağlıyor, ancak Fransa da dâhil birçok ülke sürecin yavaş ilerlemesinden endişe duyuyor. Fransızlar Peşmerge Bakanlığındaki reform çalışmalarına nasıl bakıyor?
Dolemeri: Fransa, Erbil ile Bağdat arasında her zaman iyi ilişkilerin olmasını istiyor. Kürdistan Bölgesi'ndeki siyasi güçler ve partiler arasında da iyi ilişkiler olması gerekiyor çünkü siyasi partilerin birliği Kürdistan Bölgesi'ni özellikle Bağdat'la ilişkilerinde ellerini güçlendiriyor. Bu nedenle Fransa, her zaman kendi içinde güçlü bir Irak ve güçlü bir Kürdistan Bölgesi’ni istiyor, böylelikle Irak anayasası çerçevesinde Kürt halkının meşru haklarına ulaşmış olacak. Bu, Kürtlerin birlikte Irak anayasası çerçevesinde haklarını talep etmeleri yönünde Fransa'nın verdiği siyasi mesajdır. Bağdat hükümetiyle de iyi ilişkileri olan bu politikayı her zaman destekliyorlar ve tüm açıklamalarında Irak hükümetinin Kürdistan Bölgesi'nin tüm meşru haklarını Irak anayasası çerçevesinde sağlaması ve Peşmerge Bakanlık dâhil tüm kurumlarını yeniden düzenlemesi gerektiğini vurguluyorlar.
Rûdaw: Süreç çok yavaş ilerliyor, bu konuda Fransa’nın tutumu nedir?
Dolemeri: Şu ana kadar böyle bir tepkisi olmadı. Bildiğiniz üzere Kürdistan Bölgesi ve Irak'ta birincil güçler olan ABD ve İngiltere bu süreç üzerinde çalışıyor. Ancak Fransa, Peşmerge güçlerinin yeniden örgütlenmesi ihtiyacını her zaman destekledi. Sadece bu da değil, her zaman tüm kurumların birleşebilmesi çağrısında bulunmuştur, böylelikle Kürt birlik içeresinde haklarını Irak'tan talep edip sağlayabilirler.
Rûdaw: Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin Cuma günü Paris ziyareti ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmesine dönelim. Malumunuz İsrail ile Hamas arasındaki savaş giderek alevlendi ve şu anda bütün dünyanın gözü o bölgede, ziyaret bölgeyi etkileyen bir gelişmenin yaşandığı sıraya denk geliyor. Özellikle Irak'taki koalisyon güçlerini etkileyecek. Fransa bu durumu nasıl yorumluyor? Kürdistan Bölgesi tarafsızlığı seçti! Fransızlar bu konuda ne diyor?
Dolemeri: Daha önce de ifade ettim, Başkan Macron İsrail ile Hamas arasındaki savaş ve hatta Gazze'deki durum nedeniyle çok endişe duyduğunu belirtmiştim. Bu nedenle bölgeyi ziyaret ederek bölge ülkelerinin başkanlarıyla görüştü, aralarında Ürdün Başkanı da vardı. Fransa bu savaşın tırmanmasını istemiyor çünkü Kürdistan Bölgesi'nin çok önemli rol oynadığı IŞİD'e karşı savaş henüz bitmedi. Fransa'nın birçok fedakârlık yaptığını unutmayalım. Hem yurt içinde hem de yurt dışında fedakârlık yapan ilk ülke oldu. Bunun üzerine Başkan Macron son konuşmasında bölgedeki terör örgütlerine karşı başka bir koalisyon kurulması gerektiğini ifade etmişti. Dolayısıyla Kürdistan Bölgesi'ne ve Peşmerge'nin rolüne ihtiyaçları var çünkü IŞİD daha bitmedi. Hâlihazırda kontrol ettikleri bir toprakları yok olmadığı doğru ama IŞİD ideolojisi ve onun için savaşanlar hala var ve gizliliklerini koruyor. Bunları ortadan kaldırmak birkaç yıl daha zaman alacak ve Fransa, Fransa'nın da dâhil olduğu uluslararası koalisyon çerçevesinde çatışmayı sona erdirmeye devam etmek için diğer güçlere, özellikle de Irak ordusuna ve Peşmerge güçlerine desteğini defalarca teyit ediyor. Fransız politikası Kürdistan Bölgesi’nin tarafsızlığı seçmesi yönündedir. Erbil yönetiminin derhal ateşkes ilan edilmesini Filistin halkının bir hakkı olduğunu düşündükleri Filistin için bir devlet kurulmasını talep eden bildirisi Fransa açısından oldukça önemliydi. Bu savaş iki millet ve iki devlet arasındaki bir çatışmaya dönüşmemeli. Bu İsrail ile terör örgütü Hamas arasında yaşanan bir çatışmadan ibarettir.
Rûdaw: AB zirvesini takip ettiğimiz Brüksel'deki Fransa cumhurbaşkanı, Hamas'a karşı uluslararası koalisyon kurmanın ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti, siz de bunun IŞİD'e karşı uluslararası koalisyona benzer olması gerektiğine dikkat çektiniz. Fransa'da bu konu nasıl tartışılıyor? Çünkü Başkan Macron'un yüzünden okunuyordu, Fransa'daki durumdan ve terör saldırıları riskinden çok endişe duyduğunu açıkça görebiliyorduk.
Dolemeri: Kuşkusuz Fransa'daki tehlikeler nedeniyle çok kötü durumda ve mültecilerin Fransa'ya gelme süreci devam ediyor ve Fransa ülkeye gelenlerin kim olduğunu dahi bilmiyor. Savaşın yeni krizlere kapı aralamaması için daha fazla ilerlememesi için çabalarını ortaya koyacaktır. Zira dünyanın yakasına yapışmış pek çok kriz var. Bir tarafta Rusya ve Ukrayna, diğer tarafta Azerbaycan ve Ermenistan var ve şimdi Hamas bir hareket olarak İsrail'e karşı savaş açtı. Bunlar, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İngiltere gibi birçok ülkenin kendisini savunmak için İsrail devletinin müttefiki olması nedeniyle, diğer birçok terörist grubun İsrail'e yönelik saldırılarını güçlendirmek için Hamas'la işbirliği yapmasına neden oldu. Dolayısıyla Başkan Macron, bölgede istikrarsızlığa neden olacak, terör gruplarının bu durumdan yararlanarak genel olarak Avrupa ülkelerine ve özel olarak da terörizmin ortadan kaldırılmasında önemli rol oynayan Fransa'ya saldırmasına neden olacak bu savaşın tırmanmasını istemiyor. Bu nedenle her zaman teröristlerin hedefi olan Fransa, son dönemde Versailles Sarayı'ndan, Louvre Müzesi'nden ve hatta terör saldırısı mesajları aldıktan sonra boşaltılan Eyfel Kulesi'nden Fransa'ya saldırmaya çalışan grupların yaptığı birçok saldırıyı önledi. Fransa, ülkesinin ve diğer Avrupa ülkelerinin güvenliğini ve istikrarını tehlikeye atmak istemiyor. Bu savaşın devam etmesi Paris'i ve diğer ülkeleri olumsuz etkileyecektir.
Rudaw: Peki Başkan Macron'un talepleri Fransa içinde nasıl değerlendiriliyor? Bu talebi makul buluyorlar mı?
Dolemeri: Elbette tüm muhalefet partileri ve Fransız halkı, Macron'un, terör örgütleriyle mücadele etmek ve Fransa'nın istikrarını korumak gibi İsrail'e uluslararası destek sağlama politikasını destekliyor. Fransız halkı, Ortadoğu'da istikrarın sağlanamamasının Fransa'nın güvenliği ve istikrarına doğrudan etki edeceğini biliyor.
Rûdaw: Ekonomik alanda Fransa, Kürdistan Bölgesi'ne, özellikle de petrol ihracatı konusunda nasıl destek verebilir ve nasıl bir rol oynayabilir?
Dolemeri: Bahsettiğim gibi Fransa'nın Kürdistan Bölgesi ile başta siyasi olmak üzere birçok alanda iyi ilişkileri var. Bu, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin Elysee Sarayı'na resmi olarak onuncu daveti. Nicolas Sarkozy döneminden günümüze olan süreçten bahsediyorum. Kültürel, akademik ve ekonomik olmak üzere diğer alanlarda da çok iyi ilişkilerimiz var. Kürdistan Bölgesi'nde 30'a yakın Fransız şirketi faaliyet gösteriyor, bu sayı daha fazla olabilirdi ama IŞİD'e karşı yürütülen savaş bunların bir kısmının geri çekilmesine, bir kısmının ise Kürdistan Bölgesi'ne gelmeme korkusu yaşamasına neden oldu. Şirketler savaşın ve çatışmanın olduğu bir yere yatırım yapmak istemezler. Buna rağmen şirketler Kürdistan Bölgesi'ne giderek orada yatırım yapıyor. Petrol meselesi Irak hükümeti ile Kürdistan Bölgesi arasındaki bir iç meseledir ancak Fransa bu meseleyi anayasa çerçevesinde çözülmesinden yana. Fransa, daha önce de belirttiğim gibi, Irak'ta istikrarı ve güvenliği her açıdan sağlamak istiyor. Dolayısıyla ekonomik, siyasi ve güvenlik açısından Bağdat ile Erbil arasında istikrar olmadan bölgesel güvenliğin ve istikrarın sağlanması zordur ve bu durum Fransa'yı doğrudan etkileyecektir.
Rûdaw: Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin Fransa ziyaretinin önemi özellikle böyle bir süreçte nedir?
Dolemeri: Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani, bölgedeki mevcut durumun daha da alevlenmesin önlemek ve yatıştırmak için önemli bir rol oynayabilir. Geçmişte de bu rolüne şahit olduk gelecekte de olacağız. Dünya şu anda çok büyük bir krizden geçiyor ve Kürdistan Bölgesi Başkanı'nın Fransa'ya davet edilmesi şunu gösteriyor; evet, Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani, gerginliklerin ve krizlerin azaltılmasında ve sakinleştirilmesinde tarihi bir rol oynayabilir mesajı içeriyor. Başkan Macron'un mesajı, çatışmaların bu düzeyde durdurulması ve daha da tırmandırılmaması ve sonunda iki taraf arasında ateşkes ilan edilmesi ve bölgede kanlı bir krize yol açılmaması yönündedir. Çünkü Irak ve Suriye'de yaşanan savaşlardan arda kalan çok sayıda terör örgütü bulunmaktadır. Dolayısıyla Ortadoğu'daki mevcut durumun sakinleştirilmesinde Kürdistan Bölgesi Başkanının rolü önemli olacaktır.