Avrupa'nın en büyük ahşap yapısı olan Rum Yetimhanesi için harekete geçildi
Haber Merkezi - Avrupa'nın en büyük ahşap yapısı olan ancak 57 yıldır kapalı olan Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’nin bahçesinde, Fener Rum Patriği Bartholomeos'un ev sahipliğinde, restorasyon sürecine ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Restorasyondaki teknik ilerlemeler ve karşılaşılan zorlukların aktarıldığı toplantıda, gelecek aylarda özellikle binanın fonksiyonunun netleştirilmesi için geniş katılımlı çalıştayın düzenleneceği kaydedildi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Demircan, burada yaptığı konuşmada, Beyoğlu Belediye Başkanı olduğu dönemde İstanbul'un kültürel zenginliğinin korunması için çalışmalar yaptıklarını, din, dil ve kültürel farklılıkları her zaman bir zenginlik olarak gördüklerini söyledi.
"Bu sadece İstanbul'da değil bütün Türkiye'de böyle. Azınlık vakıflarıyla alakalı sorunlar da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çözüldü. Burası birinci dereceden tarihi bir eser. Rölöve ve restitüsyon çalışmaları da tamamlanmış. Hangi fonksiyonda kullanılacağına dair de çalıştay daveti yapılıyor. Bütün tarihi eserlerde en önemli şey, aslında başından sorulması gereken soru tam budur: Restorasyon ve bundan sonraki süreçte hangi fonksiyonda kullanılacağı... Değerli Patriğimiz, o konuyla ilgili de zihninde nasıl yapılacağı hususunda hazırlıklarını yapmış. Bu süreç, başından beri Cumhurbaşkanımızın liderliğinde mülkiyeti çözülmüş ve belli bir yapım aşamasına gelmiş. Burada yapılan iş Kültür ve Turizm Bakanlığının asli işidir. Bu süreçte biz de üzerimize düşeni yapmaya ve ayağa kaldırma hususunda elimizden geleni göstermeye gayret göstereceğiz."
Bartholomeos: Kutsal bir misyona sahipti
Fener Rum Patriği Bartholomeos, yetimhanenin restorasyonuyla kültürel ve mimari bir zenginliğin geleceğe aktarılabileceğini söyledi.
Yetimhanenin yıllarca yetimleri koruma gibi kutsal bir misyona sahip olduğunu dile getiren Bartholomeos, "Mimari özellikleriyle tüm dünyaca bilinen bu bina aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, ilerici eğitimin, fedakarlığın ve şefkatin abidesidir. Bugün de son derece ihtiyaç duyduğumuz bu manevi değerlerin somut ve tarihe mal olmuş halidir. Yetimhanenin son 10 yıllarda yaşadığı ve hepimizi üzen erime sürecine dur demek vatandaş bilinci olan herkesin vicdani görevidir. Çünkü yetimhane hepimizin ortak değeridir ve kaderi bizlerin sorumluluğundadır" ifadelerini kullandı.
Restorasyon noktasında devlet makamları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve tüm İstanbul sevdalılarına ulaşarak desteklerini almayı arzuladıklarını kaydeden Bartholomeos, "Ancak böyle kapsamlı bir el birliğinden çıkacak güç ile yılların birikimi bu sorun çözülebilir ve yetimhane 'şehirlerin kraliçesi' olarak tarif edilen İstanbul'a kazandırılabilir" dedi.
Restorasyon projesi, çok paydaşlı çalıştaylarla tartışılacak
Tamamen ahşap malzeme kullanılarak inşa edilen Büyükada Rum Yetimhanesi, ana ve yan bölümler olmak üzere toplam 3 kısımdan oluşuyor.
5 katlı ana bina ve 6 katlı yan binalardan oluşan yapının çatısının büyük bir kısmının yıkıldığı, bina dışında ve ahşap destek bölümlerinde çürümeler olduğu görülüyor.
Gelecek aylarda düzenlenecek çok paydaşlı çalıştaylarla yapının restorasyonun nasıl olması gerektiği tartışılacak.