Serhadlı dengbêjler kadim geleneği yaşatmaya çalışıyor

Erzurum (Rûdaw) – Erzurumlu dengnejler, değişen dünya koşullarına rağmen bu geleneği yaşatmaya çalışıyorlar. Ancak yine de dengbejliğin eskisi kadar değer görmediğini belirtiyorlar.

Havasından mı suyundan mı bilinmez ama bir gerçek var ki Serhad dengbêjlerinin gür sesinin anlaşılmaz bir hikmeti var. Dengbêjlerin yanık sesi bazen yayla turnalarını, bazen de dağ kekliklerini andırıyor ve o sesler soğuk uzun kış gecelerinde köy odalarını ısıtıyor.

Tarih boyunca Kürt toplumu içerisinde binlerce dengbêj ve ozan gelip geçmiştir. Serhad yöresinde bilinen en eski dengbêjlerden biri de Evdalê Zeynikêdir ki o aynı zamanda Serhad'da bir geleneğin de öncüsüdür.

Dengbêj Necmeddin de o geleneği izleyenlerden biridir. Dengbêj Necmeddin, Erzurun'un Köprüköy ilçesinin Alaca köyünde geçimini hayvancılıkla sağlıyor. Bir yandan inekleriyle uğraşırken bir yandan da oğlu Yusuf’a şu öğütü veriyor:

“Karapêtê Xaco hocamız ne demiş biliyor musun Yusuf? Ben 40 milyon Kürt’ü klamlarımla doyurdum ama 40 milyon Kürt beni hayatımı sürdürebileyim diye doyurmadı. Biz bu işi yapmazsak aç kalırız.”

Köyde herkes gündelik işlerini bitirdikten sonra dengbêjin evinde toplanarak klam ziyafetine katılıyor. O kilamlar ki aşklara, başkaldırılara ve sürgünlere şahitlik etmiş ve günümüze aktarmış.

Dengbêj Necmeddin, "Hem suyundan hem havasındandır belki Serhad dengbêjlerinin sesi bambaşkadır. Batman, Diyarbakır, Cizre dengbêjlerinin de sesleri çok güzeldir ama bana derseniz ki bu klamları söyle asla söyleyemem. Bizim Serhad klamlarının ayrı bir havası var ve bizdeki gelenek benzersizdir" diyor.

Dengbêj Necmedin, sesindeki vurgu, tonlama ve vibrasyonlarla Dengbêj Şakiro'nun izinden gidiyor. O Şakiro’yu hiç görmedi ancak onun klamlarıyla büyüdüğünü belirtiyor: " Bütün Serhad dengbêjlerini dinlerim; ama benim üstadım Dengbêj Şakiro’dur."

Elbette klam okumanın da bir adabı ve usülü vardır.

Dengbêj Abdullah da, “Eskiden teyp ve radyolar yoktu köye dengbêjler gelirdi, birkaç döşek onlar için üstüste konurdu ve dengbêj söylerdi bütün köy toplanır sabahlara kadar onları dinlerlerdi. Ama şimdilerde dengbêjlerin çok kıymeti kaldı artık, herkesin dengbêji telefonda ve ceplerde" diyor.

Çetin kışlar, dişleme çay ve odun sobasının eşliğinde kurulan divanda söylenen dengbêj klamları Serhad'a özgü şeylerdir.

Dengbêj Abdurrahim, "Babam dengbêjdi ve her ay bir hafta dışardaydı. Düğünlere gider ve bir hafta eve gelmezdi. Kışın kimsenin çok önemli bir işi yoktur ve herkes evdedir. Şimdilerde de biz her akşam bir yerde toplanır ve klam söyleriz, zamanımız böyle geçere" diyor.

Serhad yöresinde dengbêjlik geleneği de Kürt kültürünün maruz kaldığı asimilasyon tehlikesinden nasibini almış ancak buna rağmen Serhadlılar büyük bir özveriyle bu geleneği yaşatmanın çabasını veriyor.

Bu yüzden dengbêjlerin sesi yazın bir yayla esintisi, kışın da odun sobası üzerinde demli bir çay gibi her mevsim duyuluyor.