Diyarbakır (Rûdaw) - Kürt yayınevleri Nûbihar ile Belkî arasında başlayan klasik edebiyat eserleri tartışmaları devam ediyor. Cuma günü Nûbihar’ın Facebook sayfasında yayınlanan bir yazıda Belkî Yayınları’nın başta Nûbihar tarafından yayınlan üç klasik eser çalışmasını birebir kopyaladığı iddia edildi. Yazı kısa sürede birçok Facebook kullanıcısı tarafından paylaşıldı. Okurlar sosyal medyada Belkî Yayınları’nın editörü, şair – yazar Rênas Jiyan’a destek verenler ve Nûbihar’ın haklı olduğunu savunanlar olarak ikiye ayrıldı.
Nûbihar imzalı yazıda Rênas Jiyan’ın ilk olarak Feqîyê Teyran, ikincisinde Melayê Bateyî ve en son da Melayê Cizirî üzerine yapılan çalışmaları birebir kopyaladığı, klasik edebiyat işinden anlamadığı için de Nûbihar’in imla hatalarını bile aynen yayınladığı belirtilmişti.
Nûbihar: Rênas Jiyan’ı okura şikayet ediyoruz
Rûdaw’a konuşan Nûbihar’ın genel yayın yönetmeni Süleyman Çevik, ‘’Rênas Jiyan tanınan, sevilen bir yazar. Onun adına üzüldük. Olayı Türk mahkemelerine taşımak bize yakışmaz. Biz onu Kürt okurlara şikayet ediyoruz. Nereden ne çaldığı ortada’’ dedi.
Süleyman Çevik
Nûbihar Yayınları’nın klasik edebiyat yayınlarında kendini ispatladığını belirten Çevik, sözlerine şöyle devam etti:
‘’16 yıldır klasik edebiyattan kitaplar yayınlıyoruz. Şimdiye kadar 18 klasik yayınladık. Bu kitapları basarken işin uzmanlarıyla çalışıyoruz. Arapça, Farsça bilen, tasavvuf terminolojisine hakim yazarlarla kitapları yayına hazırlıyoruz. Böyle bir şeyi duyurmayı istemezdik ama 3 çalışmamız çalındı. Benzeri vakaların önüne geçmek için okurlara bunu duyurmak zorunda kaldık.’’
Dilovan: Kelimeler, imlalar bile aynı
Melayê Cizîrî’nin divanını Nûbihar için yayına hazırlayan Selman Dilovan ise, ‘’Klasik edebiyat kimsenin babasının mülkü değil diyorlar, amenna. Biz neden Melayê Cizîrî’nin divanını basmış demiyoruz, neden bizim izah ettiğimiz kelimeleri birebir çalmış diyoruz. Çalışmamızı çaldığı gün gibi ortada, kelimeler, imlalar bile aynı. Mesela bir sayfada 23 kelimeyi yorumlamışım, o da aynı 23 kelimeyi yazmış. Yeni bir tek kelime bile eklememiş sayfaya, çünkü bilmiyor’’ dedi.
Selman Dilovan
Dilovan, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Herkes Melayê Cizirî için kendi orijinal çalışmasını yapmalı, kopya etmek olmaz. Başta Zeynelabidin Zınar ve M. Emin Narozî, sonra da rahmetli Celaleddin Yöyler onun divanını üzerine çalışmalar yaptılar. Abdulbaki Turan çalışmasını Türkçe yaptı, Osman Tunç divanı Türkçe’ye çevirdi. Benzeri birçok ismi saymak mümkün. Herkesin kendine göre bir üslubu var. Rênas Jiyan da kendi orijinal çalışmasını yapsın, başkasının çalışmasını kendi adına basmasın.’’
‘Bazı yanlışları düzelttik. Fakat...’
Rûdaw’a Pazar günü (dün) konuşan Rênas Jiyan ise, “Her iki kitaptaki sözlüklerin aynı olduğunun” söylenmesi üzerine şunları ifade etti:
‘’Çalışma stili olarak bir yazar hakkında yazılan bütün kitapları okuyorum. Melayê Cizîrî’nin divanını hazırlarken Arap alfabesiyle yazılanlar da dahil basılmış bütün divanları karşılaştırdım. Bazı yerlerde hece ölçüsünde yanlışlık vardı, onları düzelttim. Zaten hangi kitaplardan faydalandıysam hepsini kaynak olarak yazmışım. Kitabın sözlüğü de aynı şekilde, ‘’mewc’’ (dalga), ‘’cerh’’ (yara) ‘’beydî yeda’’ (beyaz el) için hepimiz aynı karşılıkları yazarız, önce sen yazmışsın ben yazmışım diye bir şey olmaz. Sözlük ve kopyalamak?! Yanlışlara değinecek olursak, bazı yanlışları düzelttik. Fakat biz, bizden öncekiler, bizden sonrakiler hepimiz aynı yanlışları tekrar edebiliriz.’’
Rênas Jiyan
Melayê Cizirî’nin divanının hiçbir yayınevine, hatta sadece Kürtlere bile ait bir şey olmadığını ifade eden Rênas Jiyan, şöyle devam etti:
‘’Melayê Cizirî’nin divanı bütün insanların divanıdır. Bunun için Shakespeare ile karşılaştırdım. Mesele hegemonya ve piyasa olmamalı. ‘’Rênas Jiyan klasik edebiyattan anlamıyor diyorlar’’, ben bir Kürt şairim, kim bir şairi bir şairden daha fazla anlayabilir? Bazı yayınevleri Melayê Cizîrî’ye bir şair olarak değil, ideolojik olarak sahip çıkıyorlar. Dindar yayınevleri dindar yazarlara, sosyalist yayınevleri sosyalist yazarlara sahip çıkıyorlar. Biz hepsine, hem dindar Melle Xelilê Sêrtî’ye hem de sosyalist Qedrî Can’a sahip çıkıyoruz.’’
Beni recmedin!
Kimsenin kendisiyle konuyla ilgili şikayette bulunmadığını belirten Rênas Jiyan, ‘’Mezhep olarak Nakşibendi olan bazı dindar arkadaşlarımız var. Bu mezhebin bir kaidesi ‘Şöhret değil sohbet’ der. Bu arkadaşlarımız keşke önce sohbet etmeye gelselerdi. Biraz da bu kaideye göre hareket etmeliydiler. Eğer şöhret değil de sohbet demiş olsalardı böyle bir şey yaşanmazdı’’ ifadelerini kullandı.
Rênas Jiyan son olarak da ‘’Bunlar şahsıma karşı düzenlenmiş kötü niyet senaryoları. Mesele klasik bir kitap değil, bu bir anti-propaganda ve beni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar, o kişilere ‘elinizden geleni ardınıza koymayın, beni recmedin!’ diyorum’’ dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın