BİR SANAT PORTRESİ: Gülseven Medar

Kürt sanatçı Gülseven Medar, sanatın insan hayatını entellektüel bir açıdan algılayabilmesinin ve hayata etki edebilmesinin estetik hali olduğunu söyledi.

 

Müzikle küçük yaşta ev toplantılarında dedesinin teşviki ve cesaretlendirmesiyle tanıştığını, ilkokulda amatör bir şekilde türkü söyleyerek bu sanatı icra ettiğini dile getiren Gülseven Medar, “Sonraki eğitim hayatım sürecinde hep etkinlikte bulundum. Konservatuar eğitimiyle profesyonel müziğimi icra etmeye başladım. Müzik, düğünlerde, cenazelerde, kutlamalarda, efkarlanmalarda duygulara tercüman olan en yaygın sanattır” dedi.

 

Medar, “Ben geleneksel halk müziği seslendiriciliği yapıyorum. Çeşitli sahne ve albüm projelerinde Kürtçe ve lehçeleri, Türkçe, Ermenice, Arapça ve İbranice eserler seslendirdim. Fakat ağırlıklı olarak anadilim olan Kürtçe ile halk müziği eserleri okuyorum” ifadesini kullandı.

 

Koçgıri bölgesinin müziğinin hayatında önemli bir yer tuttuğunu söyleyen sanatçı, ilk duyduğu ezgilerin yöresine ait olduğunu ve düğünlerde, cenazelerde  ve muhabbetlerde yöresel kılamların çokça yer aldığını belirtti.

 

 

“Her bölgeye has melodi var”

 

Kürt sanatçı, “Kürt müziğinde her bölgenin kendine has melodik ve ritmik bir yapısı vardır. Ayrıca lehçe ve şive farklılıklarından da ötürü edebi olarak çeşitlilik gösterir. Bu çeşitlilik sebebiyle her yörenin özel bir yeri vardır. Koçgıri bölgesi de ağıtlarıyla, güzellemeleriyle, Alevilik inancını yansıtan deyişleriyle, tarihi olayları ve mitolojiyi konu alan destanlarıyla Kürt müziğinde kendine has bir yere sahiptir” şeklinde konuştu.

 

2012 yılında Hollanda Theater Rast ve Diyarbakır Şehir Tiyatrosu ortak yapımı olarak sahnelenen "Hamlet bi kurdî" oyununda Ophelia karakterini canlandırdığını ifade eden Gülseven Medar, “O oyunda seslendirdiğim eserleri kendim bestelemiştim. Sözleri Şeyhmus Sefer'e aitti. Oyunda  Rojda, Ali Tekbaş ve ben müzikal icrayla karakterlerimizi canlandırmıştık. Kendi yöresel müziğimize göre besteler yapmıştık. Müzikal, Kürt müziğinin bir özeti gibi olmuştu. Seslendirdiğiö 5 eserden 3’ünü Koçgıri yöresinin geleneksel formuna yakın ezgi şeklinde bestelemeye çalışmıştım” şeklinde konuştu.

 

 

Geleneksel ile yeninin buluşması

 

Ne kadar taklit edilse de geleneksel bir ezginin farklılaşmamasının elde olmadığını, zaman geçtikçe yenilenen müzikal anlayışın içinde başkalaştığını ve her ne kadar farklı enstrumanlarla işlense de bir şekilde ruhunu hissettirdiğini belirten Kürt sanatçı Gülseven Medar, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Gelenekselin ağız ve ifadenin olabildiğince özenle korunarak icra edilmesi, kültürel devamlılık açısında önemli. Fakat zamanla Kürt müziği icracılarının kendilerine has müzik yaratma şansları da vardır. Olması en büyük dileğim. Geleneksel çizgide olmayıp ve başka kültürlerin müziklerinin taklidi de olmayıp özgün melodiler üretebilirse bir Kürt müzisyen, Kürt müziği için çok şanslı, olağanüstü, devrimsel bir durum söz konusu olur.”

 

 


(Kaynak: Gülseven Medar'ın Facebook Sayfası)

 

 

PORTRE / Gülseven Medar kimdir?

 

1981 yılında Sivas-Zara'da doğdu. İlk solo sahnesini ilkokulda aldı. Zara'daki yıllarında yöresel kültürüyle iç içe yaşadı. Bölgenin türkülerini, kılam ve stranlarını tanıma ve onlarla etkileşimde bulunma şansı buldu. Çocukluk yıllarının ilerleyen yaşlarında Zara Hacı Bektaş-Veli Derneği’nde solistlik yaptı. Hem Kürtçe kılamlar, stranlar hem de Alevi deyişleri ve semahlarıyla tanışmış oldu. 2000 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü’nde eğitime başladı.

 

Üniversite sonrasında şan dersleri almaya devam etti. Şimdilerde bu dersin eğitimini özel olarak vermektedir. Bir dönem Haliç Konservatuarı'nda da şan dersleri verdi. 2005’te Kanal D'de yayınlanan "Bu Toprağın Türküsü" adlı halk müziği ses yarışmasında 3’üncü oldu. 2010 senesinde “Rind-i Şeyda” adlı, içerisinde Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden eserler seslendirmesinin yanında memleketi olan Koçgiri'den de iki eser derleyerek seslendirdi.

 

Sanatçının imza attığı çalışmalar

 

2008 yılında Türkiye-Hollanda ortak yapımı "Dilek" adlı müzikalde baş karakter oyunculuğu, 2012-2013 Türkiye-Hollanda ortak yapımı olan "Hamlet" adlı müzikalde "Ophelia" karakteri ve müziklerinin besteciliği, 2013 İzmit Belediyesi destekli “Barışa Türkü” adlı oratoryoda solist, 2015’te provaları başlayan Hollanda’lı kompozitör Wim Selles yapımı “Bach Anatolia” adlı konser projesinde solist, 2015-2016’da Hollanda Theater Rast yapımı “Göç Türküleri” adlı konser projesinde solist, yine 2016’da Hollanda “Theater Na De Dam” yapımı oratoryoda solist olarak yer aldı.  Öte yandan 2017’de  Kürtçe ‘Ninniler’ konulu eserler kaydetti.

 

Yinon Muallem ile "Meeting of Hearts" adlı ortak albüm projesinde yer aldı. "Rengahenk Türküler" adlı albüm projesinde iki Türkçe eser seslendirdi. Kürt sanatçı Rojda'nın "Kezi" adlı albümünde kendisine ait bir eseri seslendirdi. İber Prodüksiyon'un "Karacaoğlan Türküleri" ve "Savaş Kadınları" adlı albüm projelerinde biri Kürtçe’nin Zazaca lehçesi, diğeri Türkçe olmak üzere iki eser seslendirdi.

 

 


 

(Video kaynak: İber Prodüksiyon / Youtube)