Sanatçı Ahmet Güneştekin’in sergisi vandalların hedefi oldu

Haber Merkezi – İzmir’de geçen yıl açılan sanatçı Ahmet Güneştekin'in “Gavur Mahallesi” sergisinin açık hava bölümünde yer alan eserler, vandalların saldırısına uğradı. Sanatçı Güneştekin, “Başta sanat camiası olmak üzere sessizliğin ve kınamanın olmaması çok üzücü!” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde geçen yıl kasım ayında Kültürpark Atlas Pavyonu'nda açılan sanatçı Ahmet Güneştekin'in “Gavur Mahallesi” sergisi sanatseverleri ağırlamaya devam ediyor.

Mübadele ve göç sürecinin anlatıldığı sergide, büyük boyutlu enstalasyonlar, video işleri ve metal formların taşla tamamlandığı heykel çalışmaları sergileniyor.

Yoğun ilgi nedeniyle 7 Mayıs'a kadar uzatılan “Gavur Mahallesi”, şu ana kadar 1,5 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırladı.

İzmir'de sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği serginin açık hava bölümündeki eserler ise vandalların hedefi oldu.

Mermer blokların arasına sıkıştırılarak sergilenen valizleri almak isteyen kişi ya da kişilerce mermer bloklardan bazıları devrilirken, valizlerden bazıları ise çalındı. Çoğu blokun ise yerinden oynatıldığı görüldü.

DHA’nın haberine göre, “Gavur Mahallesi” sergisi koordinatörlüğünce blokların daha önce de bazı kişi ya da kişilerce devrildiği, valizlere ise zarar verildiği ifade edildi.

“Son 8 yılda eserlerime yapılan 3. saldırı..!”

Öte yandan twitter hesabından bir açıklama yapan Güneştekin, saldırıya tepki gösterdi. Güneştekin şu ifadeleri kullandı:

“Son 8 yılda eserlerime yapılan 3. saldırı..!

2016’da İstanbul’da ‘Konstantinniye’ eserimi yakmaya çalışıp üstünü siyah brandayla kapatıp kaldırtmışlardı!

2021’de Diyarbakır’da ‘Hafıza Odası’ sergime saldırı gerçekleştirildi

Şimdi de İzmir’de yoğun ilgiden uzatılan sergim ise önce sosyal medyadan hedef gösterildi ve dış mekanda yer alan ‘Göç Yolu’ eserim devrildikten sonra enstalasyonun parçalarına zarar verildi!

Başta sanat camiası olmak üzere sessizliğin ve kınamanın olmaması çok üzücü!

Tıpkı en son Kızılcık Şerbeti’ne yapılan sansürün, başta meslektaşları olmak üzere, sessiz kalınmasının utancı gibi burada da sanatçılar tarafından bu zorbalığa sessiz kalınmasının sanat tarihinin hafızasına kaydedileceğini düşünüyorum.”