İtalyan paşanın denizde yaptırdığı cami: Kılıç Ali Paşa Camii
Heja Bağdu
İstanbul (Rûdaw) - Aslen İtalyan olup sonradan Müslüman olan Osmanlı İmparatorluğu Donanması Kaptan-ı Deryası Kılıç Ali Paşa’nın 16. Yüzyılda İstanbul’da denizi doldurarak yaptırdığı cami Küçük Ayasofya olarak değerlendiriliyor.
Kılıç Ali Paşa Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 16. Yüzyılda Kaptan-ı Deryalığa kadar ulaşmış bir denizcidir. Aslen İtalyan olup sonradan Müslüman olmuştur. Osmanlı donanmasında 16 yıl kadar en yüksek mertebede hizmet etmiştir. Bu namı dünyaya yayılmış Osmanlı paşası Mimar Sinan’a bir de cami yaptırmış ve öldükten sonra yine aynı camide defnedilmiştir.
Ardında bıraktığı zaferlerin yanında İstanbul’un Tophane semtinde bulunan bu ünlü camiyi de bırakmış ve yüzyıllar boyu Müslümanların gelip ibadet etmelerine olanak sağlamıştır. Miladi 1580 yılında yapılan cami, mimari açıdan Ayasofya’yı andırmaktadır. Bu nedenle tek minareli bu camiye küçük Ayasofya da denmektedir. Cami etrafında türbe ve hamam barındırmaktadır.
Rûdaw’a konuşan mimar Olcay Ese, “Kılıç Ali Paşa Camii 1581 yılında Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa adına yapılmış bir camidir. Mimari açıdan literatürde Sinan’ın en güzel camileri arasında yer alır. Hatta bazı tenkitçiler burayı küçük Ayasofya olarak da değerlendirir ve Ayasofya’nın bir kopyası olarak görürler. Bu görüş doğrudur, özellikle kubbe etrafındaki payandalar ve kubbenin yerleşimi Ayasofya’yı andırmaktadır. Ama Mimar Sinan yaptığı devirde Ayasofya’nın çok daha ilerisine geçen eserler ile bu aradaki ilişkiyi daha da güzel, daha da iyi bir noktaya getirmiş ve neticelendirmiştir” dedi.
Söylendiğine göre Kılıç Ali Paşa dönemin Osmanlı padişahı olan Sultan III. Murad’a cami yaptırmak istediğini söyler. Sultan da onun bir denizci olması nedeni ile denize cami yapmasını ister. Paşa gelip Mimar Sinan’a durumu anlatır. Denizin rıhtım tarafı doldurulur ve üzerine cami inşa edilir. Bu anlamda Kılıç Ali Paşa Camii deniz üzerine kurulan ilk camidir.
Olcay Ese, “Kılıç Ali Paşa Camii aynı zamanda bir külliyedir. Kılıç Ali Paşa Hamamı ve yine Kılıç Ali Paşa adına kurulmuş bir medrese bir bütünü temsil eder. Kılıç Ali Paşa Camii merkezde olmak üzere etrafında büyük bir yerleşimi barındırmaktadır. Bu cami daha önceleri deniz kenarında idi. Hatta denize sıfırdı. Zemininin doldurularak kazıklar üzerine oturtulduğu bilinmektedir. Yalnız şu anda denizden aşağı yukarı 200 metre uzakta yer almaktadır. Deniz doldurulduğu için yol kenarına kadar gelmiş durumdadır. Mimari olarak da yine Sinan’ın deha eserlerinden biridir” değerlendirmesinde bulundu.
Mimar Sinan ardında büyük şaheserler bırakarak adını ölümsüzleştirmiştir. Selimiye, Süleymaniye ve Şehzade Camisinden sonra Kılıç Ali Paşa adına yapmış olduğu bu mimari harika da yıllara meydan okumakta ve geçmişten geleceğe adeta bir köprü görevi görmektedir.