Van TSO Başkanı Takva: Kentimizin kalkınması için Ankara’nın desteğine ihtiyaç var

26-03-2024
Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva
Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva
Etiketler Necdet Takva Van Ticaret ve Sanayi Odası Kürdistan Bölgesi
A+ A-

Van (Rûdaw) - Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, Türkiye'nin 81 ili arasında ekonomik açıdan en fakir şehrin Van olduğuna dikkati çekerek bu konudaki engelleri anlattı. Takva, kalkınma için altyapının iktidarın desteğiyle mümkün olduğuna dikkati çekti.

Van Gölü kıyısında, kışın henüz etkisini sürdürdüğü bir havada Rûdaw TV’de Nwêner Fatih’in sunduğu Rûdawî Emro programına konuk olan Takva, Kürtçe “Gemêşqiran” (Camış kıran) diye adlandırılan kış döneminin henüz yeni bittiğini, “Giskê pîrê” (Ninenin oğlağı) denilen, Van Gölü havzasını kapsayan soğuk havanın şehre girdiği dönemin başladığını anlattı.

Takva, Van’ın tarihi, doğası, havası ve “denizi” ile çok güzel bir kent olduğunu söyledi.

“2015’e kadar da İran’ın bizim için yeni bir potansiyel olduğunu bilmiyorduk”

Kentin ticari olarak Türkiye'deki diğer şehirlere göre ilerleyemediğini ve kendi içinde kaldığını belirten Takva, “Van'ı her tarafla dost hale getirmek, şehrin ticaretini ve ekonomisini geliştirmek istiyoruz. İran sınırına 80 kilometre mesafedeyiz ve aramızda bir sınır kapısı var. 2015 yılına kadar da İran’ın bizim için turizm bakımından yeni bir potansiyel olduğunu bilmiyorduk. O tarihten bu yana turizm sektörüne ve özellikle İran turizmine büyük önem verdik. Bu konuda ilerleme kaydettik. 2023 yılında 800 bine yakın İranlı turist Van'ı ziyaret etti, bu da ticari açısından iyi koşullar oluşturdu, bundan çok memnunuz” dedi.

“Kürdistan Bölgesi ile de çalışmayı planlıyoruz”

Kentin ekonomik olarak ilerlemesi için sadece İran'a bel bağlamak istemediklerini kaydeden Takva, “Önümüzdeki dönemde Kürdistan Bölgesi ile de çalışmayı planlıyoruz. Biz ve Kürdistan Bölgesi ile aynı dili konuşuyoruz, aynı milletiz. Biz Kürdistan Bölgesi vatandaşlarının da Van'ı ziyaret etmesini, buradakilerin oraya gitmesini istiyoruz. Bu konuda projelerimiz var, çalışmalarımız devam ediyor. Ramazan veya Kurban Bayramından sonra Kürdistan Bölgesi'ne giderek aramızdaki ticaretin önündeki engellerin neler olduğunu değerlendireceğiz” şeklinde konuştu.

“81 il içerisinde ekonomik açıdan en fakir şehir Van”

“Türkiye'nin 81 ili arasında ekonomik açıdan en fakir şehir Van’dır ve bu gerçekten tuhaf bir durum” diyen Necdet Takva, bunun nedenlerini ise şöyle sıraladı:

“Bazı engeller var; En büyük engel yetkililerin Van’a bakışından kaynaklanıyor, yöneticilerimiz de kentin kalkınması için yeterince çaba sarf etmiyor. Bunları her gün eleştiriyoruz. Eleştirilerimiz halkımızın çıkarları ve ekonomik açıdan iyi şartlara sahip olması içindir. Mesele kentimiz iktidarın desteği olmadan gelişemez.

“Altyapı Ankara'nın desteğiyle hazırlanmalı”

Diğer engeller de var. Mesele şehrin kalkınması için altyapısını hazırlamak istiyoruz. Yol, enerji sorunu gibi engelleri ortadan kaldırmalıyız ki ekonomimiz büyüsün. Bu altyapı da iktidarın yani Ankara'nın desteğiyle hazırlanmalı. Bu konuda eksiklerimiz var. Van halkının da güçlerini birleştirerek ekonomik temelleri atması gerekiyor.

Yine yaklaşık 40 yıldır süren bir savaş vardı ve bu büyük bir engeldi. Şu an ise bir huzur ve sükunet var ve biz bu durumdan memnunuz. Van dediğiniz gibi, suyu var, güneşi var, büyük bir şehir ve yatırımcılar da henüz yeni yeni buraya yöneliyorlar. Van'da turizm potansiyeli de oldukça fazla.

Bir diğer engel ise göç sorunudur. 2010 yılında Van'ın nüfusu 900 ila 950 bin arasındaydı. 2011 yılında yaşanan iki depremle nüfus 1 milyon 100 bine ulaştı. Nüfus şu anda 1 milyon 150 bini aşıyor. Van'a yoğun bir akın oldu ancak bu göç kente zihni veya proje olarak çok bir şey katmadı, programsız bir göç oldu. Gençlerimiz eğitimsiz ve işsiz kaldı, bir kısmı iş bulabilmek için batıdaki kentlere gitti. Ancak gençlerimiz hiç bir yere gitmese bile burada geçimlerini sağlayabilecekleri imkan ve potansiyel bulunuyor.”

“Van OSB’de 200'e yakın fabrika ve işletme var”

Van Organize Sanayi Bölgesi’nde şu anda inşaat, gıda, hayvancılık ve daha birçok sektörde faaliyet gösteren 200'e yakın fabrika ve işletme bulunduğunu belirten Takva, “Van Kalesi'nden bu tarafta yer alan bölgede 200'e yakın fabrika ve işletme var ancak henüz tam anlamıyla altyapısı hazır değil. İlerleyebilmesi için fırsat ve potansiyel var ama eksiklikler de var.  Girişimciler gelip bakıyor, biz de kendilerine sunulan fırsatları gelip görmeleri için onları davet ediyoruz. Şehrimizi daha fazla tanıtmak için bizim de daha fazlasını yapmamız gerekiyor” diye konuştu.

Kürdistan Bölgesi ile ticaret ve yatırım alanlarında neler yapılabileceği ve bu konudaki fırsatları değerlendiren Takva, “Öncelikle Kürdistan Bölgesi'ni ve oradaki yatırım fırsatlarını tanımak için uzun yıllar gidip gelmeniz gerekiyor. İş insanlarını, girişimcileri buraya getirip kendilerine sunulabilecek fırsatları göstermemiz lazım. İş insanları akıllı insanlardır, durumun ne olduğunu, gelecekte ne olabileceğini bilmezlerse çalışmazlar. Bu işin doğasında bu var” dedi.

“Van, İstanbul ve Ankara'dan önce Anadolu'da başkentti”

Genel olarak başlangıçta turizm sektörü üzerinde çalışarak bu konuda adım atılabileceğini ve ardından Van ile Erbil, Duhok, Zaho, Süleymaniye ve Irak'ın diğer şehirleri ilişki kurulması gerektiğini dile getiren Takva, “Turizm tüm diğer sektörlerin temelidir. Yatırımcılar bu sayede gelip burada neler yapabileceklerini araştırabilir. Mesela Van, İstanbul ve Ankara'dan önce Anadolu'da başkentti, 7 bin yıllık bir tarihten bahsediyoruz. Böyle bir tarihi geçmişe ve kültüre sahip. Bunun üzerinde çalışıp burayı diğer milletlere tanıtmak bizim elimizde. En yakın komşularımız Kürdistan Bölgesi, İran ve Ermenistan var. Şehrimizi oradaki insanlara tanıtabilmeliyiz” diye belirtti.

“Siyaset din ve mezhep değil, değişir”

Yerel yönetimlerdeki istikrarsızlığın kente yönelik ekonomik projeler açısından “sıkıntı doğurduğunu” kaydeden Takva, Van’da 10 yılda 6 kayyımın atandığını ve her birinin görev süresinin ortalama bir buçuk yıl sürdüğünü hatırlattı.

Takva, “Vali değiştiğinde belediye başkanı da değişir. Belediye başkanı değişince fikirler, projeler değişir, tavırlar ve ilişkiler değişir. Biz 15 yıldır bu tür engeller nedeniyle ilerleyemedik. Mesela bir projeyi belediye başkanına götürüyorsunuz henüz projenin fikri anlaşılmadan bakıyorsunuz değişmiş” dedi.

Seçilen belediye başkanının beş boyunca şehrine ve halkına hizmet etmekle görevli olduğuna dikkati çeken Takva, “Böyle olmayınca da çalışmalar, projeler yarıda kalıyor. Halkın bu engelleri görmesi ve şehri için kararlarını vermesi gerekiyor. Hep söylüyorum, siyaset din veya mezhep değil, değişir” yorumunu yaptı.

“Habur’dan Van'a ve Karadeniz'e uzanan yol projesi stratejik bir projedir”

Habur Sınır Kapısı’ndan Van'a, Van'dan da Karadeniz'e uzanan yol projesinin henüz tamamlanamadığını anımsatan Van TSO Başkanı Takva, “Mesele bugün Van'da Kürdistan Bölgesi'ne gitmek istersek iki güzergahımız var. Bunlardan biri altyapısı açısından zorlu olan Çukurca-Serzêr sınır kapısıdır. Diğeri ise Batman üzerinden Habur-İbrahim Halil Sınır Kapısına giden yoldur ki ulaşım en az altı saat sürüyor. Kalkınma Yolu projesinin tamamı hayata geçirildiği takdirde hem Türkiye, hem Kürdistan Bölgesi, Irak, hem Arabistan ve Orta Doğu için fayda sağlayacak. Bu stratejik bir projedir. Elbette Türkiye projeyi hayata geçirirse ve yol tamamen açılırsa Van ile İbrahim Halil arasındaki mesafe altı saatten iki saate düşecek. Serzêr yolu da hazırlanırsa 3 saatte oradan Van'a ulaşabilirsiniz. Bu bizim için uluslararası bir proje olan Kalkınma Yolu projesi önemli, Şırnak üzerinden ulaşımı kolaylaştıracak, rengimizi değiştirecek. Sayın Cumhurbaşkanımız birkaç gün önce Van'a geldiğinde en temel taleplerimizden biri de bu oldu. Bu konuda bir açıklama da yapıp Cumhurbaşkanının bu yol hazırlamasını istedik” dedi.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: Rûdaw Grafik

OPEC: Küresel enerji talebi 2050'ye kadar yüzde 24 artacak

Küresel birincil enerji talebinin 2050'de geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 24 artışla günlük 374,1 milyon varil petrol eşdeğerine ulaşacağı öngörülüyor.