Amerikan ExxonMobil şirketi, Irak’ta hisse sahibi olmak istiyor


Erbil (Rûdaw) - Amerikan petrol ve doğal gaz şirketi ExxonMobil ile Irak hükümeti arasında devam eden 53 Milyar dolar değerinde yeni anlaşmanın müzakereleri sürüyor.


Birkaç aydır devam eden müzakerelerde, anlaşmanın içeriği ile ilgili hususlar ve ABD ile İran arasındaki krizin bölgede yaratığı gerilim, iki tarafın anlaşmasının önünde engel teşkil ediyor.

 

Reuters’e konuşan ve müzakere heyetinde yer alan Iraklı yetkililer, anlaşmanın birkaç maddesinde uzlaşma sağlanamadığından sürecin yavaş işlediğine dikkat çekti.

 

Amerikan enerji devi ExxonMobil’in, ödemelere karşılık olarak iki petrol kuyusundan hisse talep ettiği, Iraklı yetkililerin ise bu talebin Irak hükümetinin petrol ürünlerinin mutlak sahibi olan yasaları çiğnediği gerekçesiyle reddetiği belitildi.



 

Reuters’e konuşan müzakere heyeti üyesi, Bağdat yönetimi ExxonMobil’in sunduğu şartlarla her hangi bir anlaşma imzalayacağını bildirdi.

 

Petrol kuyularından sorumlu Irak Petrol Bakanı Yardımcısı Feyyaz Nima, taraflar arasında görüşme ve müzakerenin devam ettiğini yakın bir tarihte anlaşmaya varacaklarını kaydetti.

 

İngiliz haber ajansı tarafından yayınlanan habere göre, müzakere birkaç nedenden dolayı iki defa sekteye uğradı. İlki, ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği, Irak'ta bulunan ABD'li vatandaşlar ve büyükelçilik personelinin en yakın zamanda ülkeyi terk etmelerini istedikten sonra ExxonMobil’in çalışanlarının Irak’ı terk etmesinin ardından olmuştu. İkincisi ise geçtiğimiz hafta şirketin Irak’ın güneyinde bulunan ofisine havan topuyla saldırısının ardından müzakerelere ara verilmişti.

 

 

Baas rejiminin yıkılmasından sonra ABD-İran çekişmesi

 

Irak’taki Baas rejiminin 2003 yılında düşmesinin ardından ülke ABD ve İran çekişmelerine sahne oluyor. Bu durum 16 yıldır devam ederken kuşkusuz ülkenin istikrarı başta olmak üzere çok yönlü etkisi altına aldı. İki ülkenin Irak’ta hâkimiyet savaşı, Irak’ın çökmüş altyapısını kalkındırmanın önünde büyük engel teşkil ediyor.


ExxonMobil’in ülkedeki faaliyetlerini yakından izleyen Iraklı yetkili Reuters’e yaptığı konuşmada, “Bölgedeki gerilimden dolayı şirket çalışanlarının bir kısmını Irak’tan çekmek zorunda kaldı. Asıl sorulması sor şu; istikrarsızlığın devam ettiği bölgede 53 milyar dolar değerinde bir anlaşmanın altına nasıl imza atıyorlar? Olası bir durumda yine ülkeyi terk edebilir ve enerji sektörümüzü sekteye uğratabilirler” dedi.

 

Irak OPEC bünyesinde ikinci en çok petrol üreten ülke konumunda, haliyle bu alanda kendini geliştirmeyi amaçlıyor. Özellikle ülkede yaşanan iç savaş, 8 yıllık Irak-İran savaşı ve 13 yıl devam eden uluslararası ambargonun ardından.

 

Irak hükümeti ile ExxonMobil arasında yapılması planlanan anlaşma, Amerikan enerji devinin Irak’ta elini güçlendiriyor. Anlaşmaya göre söz konusu şirket su sıkıntısı çözme ve petrolün taşınması için boru hattı döşeme sorumluluğunu üstlenecek. Şirket aynı zamanda Irak’ta bulunan iki petrol kuyusunda çalışma hakkı tanınacak.



 

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, 3 gün içerisinde 3 kez bir araya gelerek söz konusu anlaşma hakkında fikir alışverişinde bulundu.

 

Irak Başbakanı Abdulmehdi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “ExxonMobil ile 30 yıl sürmesi planlanan 53 Milyar dolar değerindeki anlaşmanın imzaları atılmasına yaklaştık. Çin’in enerji şirketi Petrochina’de Amerikan şirketi ile ortak çalışacak” ifadelerini kullanmıştı.

 

Müzakere sürecini izleyen Iraklı yetkililer, taraflar arasında çok fazla görüş ayrılığı olduğunu ve dolayısıyla yakın bir tarihte anlaşmaya varma ihtimalinin uzak olduğunu savunuyor. ExxonMobil anlaşma için farklı bir model öneriyor. Buna göre Irak hükümeti belirlediği iki petrol kuyusunda ExxonMobil’i hisse sahibi yapacak. Böylelikle şirket giderlerini bu şekilde temin etmiş olacak.

 

Irak hükümeti ise varil başına belirlenen fiyattan ücret belirlenmesi modelini destekliyor. Müzakere heyetinden bir yetkili ise, “Biz ExxonMobil şirketine önerdikleri modeli yani hisse sahibi olma girişimlerini açıkça reddettiğimizi ifade ettik, çünkü bu durum hükümetin enerji politikasına aykırı bir durumdur” açıklamasını yaptı.

 

Amerikan enerji şirketinin sunduğu öneri ayrıca Irak Devlet Petrol Pazarlama Şirketi'ne (SOMO) geri dönüş yapmadan kendi inisiyatifiyle petrol pazarlama istediğini de içeriyor.

 


ABD ile İran arasında kızışan ateş

 

ABD ile İran arasındaki gerilim Donald Trump dönemiyle zirveye ulaştı. Umman Körfezi’nde Panama bandıralı Kokuka Courageous ve Marşal Adaları bandıralı Front Altair isimli iki petrol tankerinde patlama oldu. Japonya Ticaret Bakanlığı, Japonya'ya yük taşıyan 2 petrol tankerinin Hürmüz Boğazı yakınlarında saldırıya uğradığını açıklamıştı.

 

Aynı dönemde ExxonMobil şirketinin Irak’taki merkezi saldırıya uğradı. Geçtiğimiz günlerde ise İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava-Uzay Kuvvetleri, ülkenin güneyindeki Hürmüzgan eyaletinde ABD Hava Kuvvetleri'ne ait insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu. ABD'li bir yetkili, İHA'nın İran'a ait karadan gönderilen bir füze ile düşürüldüğünü bildirdi. ABD, Körfezdeki saldırılardan İran’ı sorumlu tutuyor ancak Tahran yönetimi sadece İHA’nın düşürülmesini üstlenmişti.



 

Bağdat yönetimi ile ExxonMobil arasında devam eden müzakereler karışık ve krizlerle dolu bir atmosferin gölgesinde devam ediyor. ExxonMobil’in çalışanlarına yönelik Irak’ı terk edin çağrısı, Irak Petrol Bakanlığınca “siyasi” gerekçe olarak tanımlandı.

 

Bağdat yönetimi ile ExxonMobil arasında yapılan anlaşma Irak’taki siyasi kutuplaşmayı daha fazla ön plana çıkarıyor.

 


“ABD’nin yeni bir sömürge planı”

 

Irak Parlamentosu Enerji Komisyonu üyesi milletvekili Besma Basim, ülkesinin ExxonMobil ile bu anlaşmayı yapması gerektiğini savunarak, “Enerji sektörümüzün gelişmesi için bu anlaşmanın yapılması önemli” dedi.

 

İran’a yakınlıkları ile bilinen Iraklı milletvekilleri ise yapılan anlaşmanın ABD’nin yeni bir “sömürge planı” olduğunu ileri sürüyor.

 

Bedir Örgütüne bağlı Irak milletvekili Kerim Alevi, “Uzun vadeli petrol ve elektrik anlaşması yapması için hükümete baskı uygulanıyor. Ekonomimizi kontrol altına almak için bir çeşit hile” diye konuştu.

 

İran’a yakınlığıyla bilinen Bedir grubu Irak Parlamentosunda ikinci en büyük grup olarak ön plana çıkıyor.