Uzmanlara sorduk; TCMB'nin kripto para kararı ne anlama geliyor?
Ankara (Rûdaw) – Bitcoin zengini Buğra Ağca, TCMB’nin kripto paralar hakkındaki kararı ile birnevi bu dijital varlıkları tanıdığını belirtti. Ağca, bütün devletlerin ileride mecburi olarak blockchain teknolojisini benimseyip kendi paralarını da dijital paraya çevirmek durumunda kalacakları öngörüsünde bulundu. Ekonomist Turgay Türker de tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de devletin dijital para konusunda karşısında bir muhattap görmek istediğini söyledi.
Türkiye'de son aylarda büyük ilgi gören kripto paralar ile ilgili yeni bir düzenleme hayata geçirildi.
Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanan Merkez Bankası (TCMB) imzalı yönetmeliğe göre kripto para olarak bilinen Bitcoin gibi elektronik paraların, Türkiye’de ödeme aracı olarak kullanılmasına 30 Nisan 2021 itibari ile yasak getirildi.
Son yönetmeliğine göre kripto varlıklar ödemelerde doğrudan veya dolaylı olarak kullanılamayacak. Ancak bu yönetmelikle kripto para varlıkları değil, kripto para ile yapılacak ödeme yöntemleri yasaklandı.
Peki TCMB'nin aldığı son karar ne anlama geliyor? Türkiye'de kripto para yasaklandı mı? Yatırımcılar açısından bu kararı nasıl değerlendiriyor?
Buğra Ağca, bir kaç yıl öncesine kadar da asgari ücretle geçimini sağlayan bir gençti. Ancak şimdi o bir Bitcoin zengini ve Urfa’da işlettiği tesiste Bitcoin üretiyor.
Bitcoin nasıl üretiliyor?
Rûdaw’a konuşan Ağca, kripto para ve bitcoinin kısa tanımı hakkında şunları söyledi:
“Bitcoin 2010 yılından beri piyasada olan ama ticareti 2014 yılından sonra hızlanan bir dijital varlık. Aslında ne bir para ne de bir takas aracı. Bir değer koruma aracı olarak çıkıyor Bitcoin. Amacı değer saklama ve enflasyondan engellenmeye yöneliktir. Bir algoritması var, bu algoristmayı çözen bilgisayarlara bu ödül olarak veriliyor. Blockchain teknolojisi içerisinde bulunan bu matematik problemini çözdüğünüzde size ödül olarak veriliyor. Her dört yılda bir bu ödül yarılanıyor. Sisteme giren bilgisayar sayısı kadar da ödül azalıyor. O yüzden Bitcoin sürekli değer kazanıyor. Şu anda da üçüncü hareketin içerisindeyiz.
Bitcoin’in 2009 yılında daha önceden bir denemesi olmuş ama yapılan algoritma çok oturaklı değilmiş. Bu bir matemetik problemi. Aslında burada bilgisayarlar yarışıyor gibi bir durum var. 2010’lu yıllarda bilgisayarınızı açık bırakıp gittiğinizde bir günde belki binlerce Bitcoin algoritmasını çözüp elde edebiliyorsunuz. Ama şimdi bu işlem çok zorlaştığı için ve bir sürü bilgisayar girdiği için ki şu anda yaklaşık yarım milyona yakın bilgisayar bu işi çözmeye çalışıyor, o yüzden işlem zorlaşıyor. Bir de ödül azalıyor, karılığı düşüyor ve ciddi bir elektrik tüketimi var, dolayısıyla algoritmayı çözdükçe Bitcoin elde ediyorsunuz. Bu da değer saklama ve takas aracı olarak kullanılıyor. Benden size gelen bir para olduğunu kimse bilmiyor, sadece 21 haneli bir adres var karşılıklı olarak. Ama ben karşılığında sizden ne aldığımız söylemediğim müddetçe kimse bilemez. O nedenle gizlilik unsuru önde oluyor. Ama şimdi devletler bunu engellemiş durumda. Her kripto para borsasına girerken bir kimlik, pasaport veya herhangi bir belgenizi verip tanıtmış oluyorsunuz. Bu nedenle artık kimin ne ve hangi coini aldığı belli.
Üretim kısmına gelirsek eğer, evet şu an Bitcoin üretmek çok zahmetli, çünkü ödül çok yarılandı, şu an 12.5 seviyelerinde, bir de içeride olan bilgisayarları ve yatırımları düşünürsek ciddi manada bir yatırım tutarı ediyor. Onun yerine ben Bitcoini direk alıp yatırım yapmayı tavsiye edenlerdenim. Ama diğer yandan da bir ethereum ağında üretim yapmak isterseniz, onlar evlerinizde olan normal bilgisayarların ekran kartlarında üretildiği için biraz daha ulaşılabilir bir seviyede oluyor. Ama şunu unutmayalım; yaptığınız yatırım sizi hiç bir zaman uykusuz bırakmasın. Büyük miktarlarda girip kendiniz yormayın, strese girmeyin. Yaptığınız yatırım hayat kalitenizi arttırmayacaksa yapmayın.”
“Devlet ilk defa kripto para varlığını kabul etti”
TCMB’nin kripto para hakkındaki kararını değerlendiren Ağca, “Aslında ben bu kararı olumlu görüyorum. Çünkü devlet ilk kez kripto para varlıklarını kabul etti ve bunlarla ilgili bir yaptırım ortaya koydu. Ticaretini engellemedi, alım satımında bir sıkıntı yok ancak kripto para ile bir araç veya emlak almanız engellenmiş oldu. Çünkü orada devletin hala koyamadığı regülasyonlardan dolayı vergilendirme sıkıntısı çıkacaktı. Onunla ilgili de zaten 31 aralık 2021’e kadar bir çalışma yaptıklarını beyan ettiler. O tarihe kadar vergilendirme çıktıktan sonra bununla ilgili ayrıca bir düzenlemenin geleceğini düşünüyorum” dedi.
Kripto paraların bir geleceği var mı?
Buğra Ağca, “kripto paraların geleceği” hakkında ise düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“Değer koruma amacıyla girilmesi için evet hala bir yatırım aracı olarak kullanılabilir ama altın da uzun yıllardır değer koruma aracı olarak değerlendiriliyor. Burada paranın kıymeti önemli. Bitcoin kolay para değil. Kolay paradan kastım elinizdeki, cebinizdeki nakit paradır ki bu kolay harcanan bir paradır. Bulunduğunuz ülkenin parasını kullanıyorsanız her yerde geçerliliği vardır. Ama Bitcoin böyle olmadığı için bri değer saklama aracı olarak ilerleyecek. Vergilendirme ve regülasyonlar buna uydukça devletler de mecburi olarak buna uyacak. Zaten şu an kullandığınız paralar da dijitalleşmiş durumda. Banka hesabınız da aynı şekilde. Bu yüzden bütün devletler mecburi olarak Blockchain teknolojisini benimseyip kendi paralarını da aslında birnevi dijital paraya çevirmek durumunda kalacaklar ve nakit para uzun vadede yok olacak. Hepimiz banka kartı, kredi kartı taşıyacağız. Böylelikle devlet vergisini ve parayı takipedebilir hale gelecek. Bitcoinin geleceği bu anlamda çok fazla var. Çünkü diğer tarafta da çok ciddi büyüklükte bankalar var, bu bankalar parayı sıkıyorlar ve piyasaya vermiyorlar. Burada Bitcoin devreye giriyor ve diyor ki, ben bunu akıllı algoritmalarla iş karlı ise size yatırım imkanı vereceğim, ufak yatırımcıları da bu işin içine katabileceğim diyor. Örneğin sizin bir fabrikanız var. Akıllı kontrat dediğimiz sistem sayesinde siz yatırımınızı kripto para üzerinden alıp fabrikanıza yatırımcı bulup belli bir faiz ödeyerek bankayı aradan çıkaran bir sistem oıluşturuyorsunuz. Elbette bankalar ve devletler çok büyük ve buna izin vermek istemeyecekler ama bu regülasyona uymak zorunda kalacaklar. Bu regülasyon çıktığında ise kripto paraların değeri daha da yükselecektir.”
TCMB'nin Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmeliği ile ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmamasına, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amaçlanıyor.
“Paranın muhattabı yok”
Ancak uzmanlar, bu yönetmeliğin amacının arkasında kripto paralar için vergi düzenlemesi yatıyor.
Rûdaw’a konuşan ekonomist Turgay Türker, “Dijital para kavramı dünyada da tartışılıyor. Bu konuda dünya merkez bankaları tarafından da nasıl yönetileceği, mevzuatının nasıl olacağı, artı bu sistemdeki para akışının kimler tarafından ve nasıl yapıldığı konusunda bir merak var. Sonuç itibariyle elle tutulmayan ama süreç içerisinde ciddi miktarlara, çok aşırı bir artışla ve çok aşırı bir düşüşle de vatandaşı riske atabilecek bir ürün, bir empia” dedi.
TC Merkez Bankası’nın böyle bir yönetmelik çıkaracağına dair emarelerin üç, dört hafta öncesinden belli olduğunu belirten Türker, Hazine ve Maliye Bakanlığının, MASAK'ın piyasa aktörlerinden bilgi talep edebileceği ve bunun da MASAK'ın görev ve sorumlulukları dahilinde olduğu yönündeki açıklamasını anımsattı.
Türker, TCMB’nin yönetmeliği çıkarma sebeplerini ise şu şekilde izah etti:
“Kripto para hakkında daha dikkatli olunması gerektiği, bu konuda racılık yapan kurumların dijital para ile oynayan kesimlerin tüm verilerinin paylaşılmasını istedi. Şimdi aslında o bir işaretti. Merkez bankaları açısından önemli olan para üzerinden vergilendirme yapılarak bir kar marjının oluşturulmasıdır. O kar marjı nedir? Aslında burada mevduat sahibini de bir şekilde güvence altına alabilme yöntemidir. Merkez Bankası hem versigel anlamda hem de mevzuat anlamında artı soyut bir konuyu, soyut bir yaklaşımı nasıl yapacağını bilemediği için, karşısında bir muhattap göremediği için yavaş yavaş alımları ve bu konudaki transfer süreçlerini yasaklayacağını deklere etti. Bu bir kaçış mıdır? Hükumetin mevduat toplamada istediği şudur; ya bu mevduatı bankada kullanırsınız ya da diğer araçları olanlar borsada işlem görmesi için kullanırsınız. Mesele borsada yatırdığınızda bir şirket üzerinden yatırırsınız ve şirketin değerleri artar ve dolayısıyla bu da bir ekonomik hareketliliktir.
Ama dijital para dediğimizde yurt dışında, tamamen soyut, elle tutulur bir şeyin olmadığı, hatta Türkiye’de hikayelerini okuyoruz, aracı kurumların bu parayı hiç ettiğini, yani aslında parayı yatıranların yükselen rakamları tekrar geri almak istediğinde muhattap bulamadıkları görülüyor. Bir yerde benzer hikayeler okunduğu için Merkez Bankası hem vergilendirme ve hem de vergi usül kanununa göre hareket etme, hem mevzuat oluşturma hem de karşıda muhattap oluşturma amacıyla böyle bir adım atıyor. Burada en önemli şey şu; paranın muhattabı yok.”
“Kara para aklama aracı olabilir”
Turgay Türker, terör örgütlerinin finansal akışı, uyuşturucudan, bahisten elde edilmiş yasa dışı finansal gelirlerin de bir şekilde dijital para kavramı üzerinden ülkeye girişinin sağlanabileceğini belirterek, “Bu da bir yöntemdir. Dolayısıyla anlaşılıyor ki Merkez Bankası dijital para oyuncularına karşılığını bulamadığı müddetçe bu işi daha sıkı tedbirlere tutacağı mesajını veriyor” dedi.
Nisan ayı başında açıklanan Ekonomi Reform Paketi'ne ilişkin takvim kapsamında, TCMB, dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısını yıl sonuna kadar hayata geçirecek.
Dijital parayla ilgili çalışmalar, aralarında TCMB ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi'nin de bulunduğu sorumlu kurumlarca yapılacak.