Irak'ın Türkiye'den makarna ithalat kısıtlaması siyasi mi?

12-07-2019
Rûdaw
A+ A-

Haber Merkezi- Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, Bağdat’ın Türkiye'den makarna ithalatına kısıtlama kararına ilişkin, "Biz kararın siyasi olduğunu düşünüyoruz. Başta Cumhurbaşkanlığımız olmak üzere, Dışişleri Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığımızın bu konudaki girişimleriyle sorunun aşılabileceğine inanıyoruz" dedi.

 

Türkiye, Irak'ın başka ülkelerden ithal ettiği 944 kalem üründen bu ülkeye ihraç etmek için ticari engellerin kaldırılmasına yönelik temaslarını sürdürürken, Irak yumurtadan sonra Türkiye'den ithal edilen yeni ürünlere de yasak getirmişti.

 

Abdülkadir Külahçıoğlu, yaptığı açıklamada, makarna ihracatında dünyada 2. sırada olan Türkiye'nin, bu alanda önüne konulmaya çalışılan engellere Irak'ın ithalat kısıtlamasının da eklendiğini söyledi.

 

 

 

Kısıtlamanın, 28 Temmuz'da yürürlüğe gireceğini ve bir yıl süreceğini hatırlatan Külahçıoğlu, şu ifadeleri kullandı:

 

“Irak'ın, Türkiye'den makarna ithalatını kısıtlaması geçici bir tedbir gibi gözükse de geçici olmayacağını öngörüyoruz. Çünkü Türk makarnasından boşalan pazarı mutlaka başka ülkeler dolduracaktır. Irak pazarı bizim için önemli, bu ülkeye 2018 yılında 77 bin ton makarna ihracatı yaptık.

 

Irak, Türkiye'nin makarna sektörünün 5. büyük pazarı. Yıl sonu hedeflerimizi realize etmek için mutlaka farklı pazarlar açarak bunu telafi etmemiz lazım.

 

Biz kararın siyasi olduğunu düşünüyoruz. Başta Cumhurbaşkanlığımız olmak üzere, Dışişleri Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığımızın bu konudaki girişimleriyle sorunun aşılabileceğine inanıyoruz. İşlenmiş tarımsal ürünlerin tamamına kademeli olarak engel getirileceği yönünde duyumlarımız var. Bu da toplam 1 milyar 600 milyon dolarlık bir ticaret hacmine işaret ediyor. Buna acilen tedbir almamız gerekiyor.”

 

Irak'ın, makarna talebini İran'dan karşılama gibi bir planının olabileceğini belirten Külahçıoğlu, “İran'da makarna üretimi artıyor. İran, Irak'taki pazara girme yönünde çok ciddi bir çaba içerisindeydi. Muhtemelen İran'dan ithalatla pazarı doyurmaya çalışacaklar” diye konuştu.

 

Kısıtlamadan en çok etkilenecek illerin Mardin ve Antep’in olacağına işaret eden Külahçıoğlu, “Yasağın siyasi olduğunu düşündüğümüz için çözümün de siyasi olduğuna inanıyoruz. Gerek Kuzey Irak Bölgesel Yönetimiyle gerekse de Bağdat yönetimiyle, hükümetimiz nezdinde yapılacak görüşmelerle bu sorunun aşılabileceğine inanıyoruz. Buna tedbir almazsak yumurta ile başlayan içerisine şimdi de makarnayı alan süreç, diğer tarımsal ürünlere ulaştığında 1 milyar 600 milyon dolarlık ihracat pazarımız elimizden kayacak.

 

İran'ın bu konuda etken olduğunu, İran ile Bağdat yönetimi arasındaki yakın ilişkiler nedeniyle böyle bir konunun meydana geldiğini düşünüyoruz. Irak'tan yapılan açıklamada yerli üretimi geliştirmek için olduğu söylendi. Ancak makarna sektöründe yerli üretimi başlatabilmeleri için en az bir yıl gerekiyor. Bu yönde de bir yatırım da yok. Bu tamamen yanıltıcı, siyasi bir söylem. Bunu da kılıf olarak kullanıyorlar” dedi.

 

Türkiye Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Irak pazarında yaşanan sorunlara ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu pazarda sorun olduğu anda sektör krize giriyor. Bunu çeşitlendirmekten başka çaremiz yok. Iraklı Bakanla temastayız. Her ülkenin de yerli üreticisini destekleme stratejileri var. Önlemlerin geçici olduğunu söylüyorlar ancak bizim üreticilerimizin o geçici önlemi bekleyecek tahammülü yok. Dondurma, meyve suyu ile başladı, arkasından makarna, şehriye ile devam etti. Onun için Iraklı Bakan ile yazıştık. 60 günde de o devreye girecek ama bizim en büyük ihracatımız yumurta ve kanatlı ette. 306 milyon dolar yumurta, 324 milyon dolar da kanatlı et ihracatımız var. Sadece bu ikisi toplamda 625 milyon doları geçiyor" ifadelerini kullanmıştı.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: Rûdaw Grafik

OPEC: Küresel enerji talebi 2050'ye kadar yüzde 24 artacak

Küresel birincil enerji talebinin 2050'de geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 24 artışla günlük 374,1 milyon varil petrol eşdeğerine ulaşacağı öngörülüyor.