Diyarbakır (Rûdaw) – “Renc İle” programının bu haftaki bölümünde başta Diyarbakır olmak üzere, bölge kentleri ile Kürdistan Bölgesi Bölgesi arasındaki ticari ilişkiler, ihracat ve ithalat hacmi, bu konuda yaşanan engeller ve beklentiler ele alındı.
Rûdaw TV’nin tanınan siması Renc Sengawi’nin sunduğu “Legel Ranj” (Renc İle) programı bir kez daha Diyarbakır’daydı. Programın bu haftaki konusu ise bölge kentleri ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerdi.
Program ekibi, bölgede tekstilin merkezi haline gelen Diyarbakır’da tekstil fabrikalarını gezdi, işverenlerden bilgi aldı.
Programın ana konukları ise, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil, Kürdistan Bölgesi İhracat ve İthalatçılar Birliği Başkanı Mustafa Abdurrahman ve iş insanı Serdar Ay’dı.
Ticari ilişkilerin teşvik edilmesi
Mustafa Abdurrahman, amaçlarının Kürdistanlı işadamlarını Diyarbakır, Mardin, Antep, Mardin gibi şehirlerindeki fabrika ve işletmelerden mal almaları için teşvik etmek olduğunu söyledi.
Abdurrahman, “Çünkü bu malların çoğu bu bölgede, özellikle de Diyarbakır’da üretiliyor. Diyarbakırlı işadamları ve fabrika sahipleri de Kürdistan Bölgesi ile ticari ilişkilerini güçlendirmeye çalışmalı, biz de elimizden geldiğince onlara kolaylık sağlayacağız” dedi.
Kürdistan Bölgesi ile Türkiye arasındaki yıllık ticaret hacminin yıllık 10 milyar doları aştığını anlatan Abdurrahman, bunun çok küçük bir kısmının bölge kentlerinden yapıldığını anlattı.
Mustafa Abdurrahman, “Kürdistan Bölgesi'nden ithalatçıların çoğu İstanbul, Ankara, Bursa ve Kayseri'den mal ithal ediyor. Osysa Diyarbakır ve diğer bölge kentlerinde de çok kaliteli tekstil ürünleri, beyaz eşya ve mobilya fabrikaları var” diye belirtti.
DTSO ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkiler
DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Amed Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Muhammed Kaya, Erbil, Duhok ve Süleymaniye ile iyi ilişkiler içerisinde olduklarını belirterek, "İyi anlaşmaları ve adımlarımız oldu, Kürdistan Bölgesi ile anlaşma imzalayan ilk odayız" dedi.
Son dört yılda Kürdistan Bölgesi'ne en az 20 kez gittiğini anlatan Kaya, Kürdistan Bölgesi’nden iş insanlarının Diyarbakır’da yatırım yapmasını beklediklerini kaydetti.
Kaya, "Diyarbakır'da yatırımcılar için en önemli pazarlardan biri Kürdistan Bölgesi’dir. Aynı dili konuşuyoruz, aynı iş ahlakına sahibiz, dolayısıyla birbirimizi çok rahat anlıyoruz" ifadesini kullandı.
Mehmet Kaya, iki taraf arasındaki ticaretin arzulanan düzeyde olmadığına dikkat çekerek Erbil ile Diyarbakır arasındaki uçak seferleri olmamasını da bir eksiklik olarak yorumladı.
İki ay önce Sun Express’in Erbil'e uçuşların başlatılması için talepte bulunduğunu, bu talebi yetkililere ilettiklerini aktaran Kaya, “Sun Ekspres’in şimdi Diyarbakır'dan Almanya, Hollanda ve Kıbrıs'ta beş şehre uçuşları var. Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani onaylarsa, Sun Express seferleri başlatmak için hazır” dedi.
İki taraf arasındaki ticaret hacmi
DTSO Başkanı Kaya, Diyarbakır’da üretilen mallarının yüzde 50’sinden fazlasının Kürdistan Bölgesi’ne ihraç edildiğini söyledi.
Kaya, “Sadece Diyarbakır olarak ele almayalım, Şırnak, Mardin, Batman ve Van’a kadar olan bölgenin Irak’a ihracatı 3 milyar dolara yakındır. Bu ihracatın yüzde 90’a yakını ise Kürdistan Bölgesi’nedir” dedi.
2013-2015 yılları arasında bu rakamın 15-17 milyar dolara ulaştığını ifade eden Kaya, “Normalde Kürdistan Bölgesi ile Türkiye arasındaki ticaretin 25 ila 30 milyar dolara gelmesi lazım” diye belirtti.
Kaya, özellikle Kürdistan Bölgesi’nde 25 Eylül 2017’de gerçekleşen Bağımsızlık Referandumu’nun ardından yaşanan siyasi sorunların ticaret ve ekonomik ilişkilere yansıdığını belirtti.
Sınır kapıları
İki taraf arasında sınır kapılarında yaşanan sorunların aşılması gerektiğine vurgu yapan Kaya, şu ifadeleri kullandı:
"Üç şey yapmalıyız. Birincisi Kürtler arasındaki ticareti ön sıraya almamız gerekiyor. Buna biz de Kürdistan Bölgesi de inanacak. Bizim mallarımızı alacak, biz de oradaki malları alıp oraya yatırım yapacağız. İki, biz kardeşiz aramızda vize olmamalı. Biz bunu Türkiye hükümetine de söylüyoruz. Vize kalmadığı zaman hem rahat ticaret yaparız, hem insanlar sağlık turizmi kapsamında buraya gelir, hem de Türkiye’nin batısındaki insanlar da gelip Duhok’ta, Süleymaniye’de, Erbil’deki tarihi yerleri gezerler. Üç kapı sorununu çözmemiz lazım. Kapı iki tarafa açılır. Bir taraftaki sorunları çözmekle olmaz. Hem Türkiye kapılarını açarak bağlantılarını kuracak hem de Kürdistan açılan kapıları Duhok, Süleymaniye ve Zaho'ya bağlayacak. Yani iki taraf da altyapısını güçlendirirse o zaman biz sadece Habur-İbrahim Halil’e bağlı olmayız. Kürdistan Bölgesi'nin İran ile 8'e yakın sınır kapısı var. Şimdi rakibimiz İran’dır. Bizim o pazara ulaşmamız için bir an önce bu kapıları açmalıyız. Kürdistan hükümeti ile Türk hükümetinin ticareti önceleyen vize anlaşmamasını yapması önemli."
Kürdistan Bölgesi’nden iş insanlarını bölgede yatarım yapmaya çağıran Kaya, “Oradan iki şey ihraç ediliyor. Birincisi petrol ve petrol ürünleri, ikincisi Dubai üzerinden getirilen elektronik malzemeler. Bu çok çeşitlendirilmesi gerekiyor. Çünkü orada ham madde çok. Gıda ürünlerinin sanayi tesislerinde işletilerek satılması lazım” dedi.
Kaya, başta Başbakan Mesrur Barzani olmak üzere kamu yöneticilerine de, bölge ile ticareti önemsemeleri, Erbil-Diyarbakır uçuşlarının bir an önce yapılması için özel izin verilmesi çağrısında bulundu.
Diyarbakır’daki diğer ürünler
Diyarbakır Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil, daha önce Erbil ile Diyarbakır arasında uçak seferlerinin yapıldığını hatırlattı. Yeşil, uçuşların yeniden başlaması için Ankara ve Erbil ile görüşülmesi gerektiğini söyledi.
Yeşil, "Diyarbakır’da 45'ten fazla tohum çeşidi üretiliyor ve Kürdistan Bölgesi'ndeki çiftçiler bunlardan daha ucuza yararlanabilir, ancak Türkiye'den ve diğer ülkelerden tohum ithal ediyorlar" dedi.
Diyarbakır’ın tarım ürünleri açısından çok zengin olduğunu belirten Yeşil, “Ama Kürdistan Bölgesi tüccarları gidip Antakya'dan tarım ürünleri alıyor. Öte yandan buradan bir iş insanı gidip Kürdistan Bölgesi’nde yatırım yapmak istediğinde çok fazla kolaylık sağlanmıyor, ayrıca uzun rutin işlemler yapılıyor” diye eleştiride bulundu.
Mem û Zin ve Mezopotamya markalarının sahibi kuyumcu ve iş insanı Sardar Ay da, dünya markası haline gelen kendi el sanatları ürünlere sahip olduklarını ve çoğu ülkeye ihraç yaptıklarını söyledi.
Ay, Erbil, Süleymaniye ve Duhok'da da ayda 150 kilo altın sattıklarını aktardı.
Serdar Ay, "Diyarbakır ile Kürdistan Bölgesi şehirleri arasında direkt uçuşlar olursa aramızdaki ticaret mutlaka artacaktır. Çünkü Diyarbakır büyük bir ticaret merkezi ve buradaki kuyumcular ürünlerini dünyanın tüm ülkelerine ihraç ediyor” dedi.
Diyarbakır ile Kürdistan şehirleri arasındaki ticari ilişkilerin eskil çok eskilere dayandığını belirten Ay, “Kürtlüğümüz bu ilişkiyi yaratmıştır. Biz kardeşiz, hemşeriyiz. Kürdistan Bölgesi verimli bir bölge olursa, kendi ürünleri olursa Diyarbakır’a pazarlayıp ihraç etmelerine yardımcı oluruz” diye konuştu.
Ay, “Şimdi Kürdistan Bölgesi ile altın ticaretini ayda bir ila üç tona çıkarmayı hedefliyoruz. Birkaç yıldır planlamıştık ama koronavirüsün yayılması nedeniyle hayata geçiremedik ve şimdi yeniden başladık” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın